8 Şubat 2021 Pazartesi

Başlat Menüsüne Denetim Masasına Kısayol Eklemek İçin

Başlat Menüsüne Denetim Masasına kısayol eklemek için



Denetim Masası Windows kullanırken sık sık girip cıkacagınız baslıca programlardan biridir. Denetim Masasının elemanlarına teker teker Baslat menüsünden erismek mümkündür. Windows gizli bir özelligini kullanarak Baslat menünüzden direkt olarak Denetim Masası ögelerine erismek istiyorsanız asagıdaki adımları takip edin:

1) Baslat * Ayarlar * Görev Çubugu komutunu calıstırın.

2) Baslat Menüsü Programları sekmesine gelin ve Gelismis dügmesine basın. Ekrana Gezgin gelecek ve Baslat menüsünün bulundugu klasör acılacak.

 

3) Dosya * Yeni * Klasör komutunu calıstırın. Ekranda "yeni klasör" isminde yeni bir klasör olusturulacak. Bu klasörün ismini

 

Denetim Masası.{21EC2020-3AEA-1069-A2DD-08002B30309D}

Devamını Oku »

Bilgisayar Başlat Menüsü Hızlandırma

Bilgisayar Başlat Menüsü Hızlandırma

Baslat tuşuna basıp Programlar menü seceneginin üzerine gittiginizde bu secenegin Alt secenekleri acılana kadar yarım saniye beklersiniz. Bu zaman aralıgı her Alt menü acılana kadar verilir. Eger isterseniz bu zaman aralıgını kısAltabilir veya tamamen yok edebilirsiniz.

Tek yapmanız gereken her zamanki gibi Registry editöründe bir degisiklik yapmak. (Registry’de yapılan yanlıs degisikliklerden sorumluluk kabul etmiyoruz.)

Baslat menüsünden calıstır’ı secin ve regedit yazıp Enter tuşuna basın. HKEY_CURRENT_UsER\Control Panel\Desktop bölümüne gelin

sag paneldeki bir bosluga sag tıklayın ve Yeni*Dize Degeri secenegini secin. Buraya MenushowDelay yazdıktan sonra yazdıgınız metnin üzerine gidin ve buraya sag tıklayın. Degistir secenegini secin ve 0’a yakın bir deger koyun. (Default deger 400’dür). Tamam’a tıklayın ve Registry editörünü kapatın. Windows’i acıp kapadıgınızda Alt menülerin acılması icin gereken zamanın kısaldıgını göreceksiniz.


Windosws xp ve Windows 7 için

Devamını Oku »

A'dan Z'ye Donanım Bilgileri

A'dan Z'ye Donanım 



1.3 Bilgisayar Çevre Birimleri

Bu birimler bilgisayar kasası dışında bulunup bilgisayara bağlanan birimlerdir. Çevre birimleri genel olarak üç grupta sınıflandırılır: bunlar giriş birimleri, çıkış birimleri, iletişim birimleri.

1.3.1 Giriş Birimleri

1.3.1.1 Klavye (Keyboard)

Üzerinde harfler, sayılar, işaretler ve bazı işlevleri bulunan tuşlar vardır. Q klavye ve f klavye (Türkçe daktilo klavyesi) olmak üzere iki şekilde sınıflandırılabilir.

1.3.1.2 Barkod Okuyucular

Mağaza ve büyük marketlerde kullanılan ve barkod okuyucu olarak adlandırılan tarayıcılar vardır. Mağazalarda her ürünün kendine ait bir numarası bulunmaktadır. İngilizce kısaltımı UPC olan uluslararası ürün kodu (uük) 'nun bir parçası olan bu numara, ürün üzerindeki etikette dikey çubuklarla gösterilir. Bu çubuklar, çubuk kodlar olarak algılanmakta olup, yalnızca çubuk kod okuyucusu tarafından okunabilir. Bu tarayıcılar, satılan ürünlerin üzerindeki seri numarasını okuyarak bu numaranın karşılığı olan ve bilgisayarın belleğinde bulunan "fiyat-isim-model" gibi bilgilerin ekrana, oradan da fatura veya satış fişine yazdırılmasını sağlar. Barkodlarin bilgisayara takılması, birlikte gelen bir ara kablo yardımı ile olur. Bu ara kablo, klavye ve barkodun aynı soket yardımı ile kullanılmasını sağlar. Takılması çok kolaydır. Barkod desteği olan yazılımların çoğunda, herhangi bir tanımlamaya ihtiyaç olmadan sisteme uyarlanır.

1.3.1.3 Grafik Masası

Özel bir kalem kullanarak ekranda yazı ve şekillerin gözükmesini sağlayan küçük kare biçiminde masadır. Masa üzerindeki hareketlerin bilgisayara aktarılmasını sağlar. Daha çok masa üstü yayıncılıkta, çizgi film ve karikatür hazırlanmasında kullanılır.

1.3.1.4 Dokunma Ekranları (Touch Screen)

Ekranda gözüken komut üzerine parmak ile dokunduğunda o komutun çalışmasını sağlayan ekran tipidir.

1.3.1.5 Oyun Çubuğu (Joystick)

Genellikle oyun oynamak için kullanılır. Üzerinde bulunan tuşlarla çalıştırılarak bilgisayara komut verilmesi sağlanır. Bilgisayardaki bazı oyunların rahat ve gerçeğe daha yakin kontrol edilmesine yarayan bir aygıttır. Oyun çubuğu olarak da bilinir. Bir bilgisayara iki oyun çubuğu bağlanarak bir oyunu iki kişinin karşılıklı oynaması sağlanabilir. Bilgisayara bağlanması çok kolaydır. Bir oyun çubuğu bağlantısı için, ı/0 kartı üzerinde bulunan game port kullanılabilir. Ayrıca birçok ses kartı üzerinde de bir game port vardır. İki oyun çubuğu bağlanması durumunda ise iki adet oyun çubuğu bağlantısına olanak tanıyan 8 bitlik bir joystick arabirimi kullanılmalıdır. Burada game port ile ilgili bir durumu belirtmek gerekmektedir. Ses kartı ve I/O kartı üzerinde aynı anda game port bulunması durumunda bir çakışma olabilir. Bu nedenle oyun çubuğu sağlıklı çalışmaz. Bu sorun, ses kartı ya da I/O kartı üzerindeki game port devre dışı bırakılarak çözülebilir. Bu işlem için ses kartı ve I/O kartı kullanıcı kılavuzundan yararlanın. Ses kartları üzerindeki game port, aynı zamanda midi girişi olarak ta kullanılmaktadır.

1.3.1.6 Fare (Mouse)

Ekranda gözüken imleç yardımıyla komut girişi yapmaya yarar. Farenin çevre birimi olarak kullanılmasıyla, işaretleme, tıklama ve sürükleme yapılarak işlemler yaptırılır.

İmleç: farenin ekran üzerinde nerede olduğunu gösterir.

Tıklama: farenin sol veya sağ tuşuna bir kez basılmasıdır.

Çift tıklama: farenin sol tuşuna kısa aralıklarla iki kez arka arkaya basılmasıdır. Bir simgeye yüklenen işlevin yerine getirilmesini sağlar.

Sürükleme: farenin sol tuşunu basili tutarak imlecin yerinin değiştirilmesidir.

1.3.1.7 Tarayıcı (Scanner)

Son yıllarda bilgisayarlı yayıncılık ve tasarım işlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte sıkça kullanılan tarayıcılar, kağıt üzerindeki grafik ve resimleri (renkli ya da siyah-beyaz) bilgisayara aktaran aygıtlardır. Klavyeler yardımıyla harf ve karakterler bilgisayara aktarılabilir ama resimlerin aktarılması ancak tarayıcılarla olanaklıdır. Tarayıcıların çalışma ilkeleri basit olmakla birlikte, lazer yazıcının tersi bir işlem yaptığı söylenebilir. Taranacak kağıt, üst tarafından alta doğru satır satır, ışığa duyarlı elemanlar tarafından taranarak sayısallaştırılır. Tarama sırasında taranan nesne bir ışık kaynağı tarafından aydınlatılır. Bu şekilde taramanın daha iyi yapılması sağlanır. Taranması istenen görüntü üzerinden ışık geçtikten sonra bir mercek aracılığıyla fotoelektrik hücrelerden oluşan bir görüntü algılayıcı (image sensor) üzerine düşürülür. Bu şekilde ışık değeri ölçülerek bu değere göre bir voltaj değeri oluşur. Değişik voltajda elektrik sinyali üreten bu algılayıcı, daha ışıklı ve daha açık tonlardaki sekilerli (desenleri) yüksek voltajla, koyu şekilleri ise düşük voltajla gösterir. Buradaki analog sinyaller, bir analog-sayısal dönüştürücü devresi ile sayısallaştırılarak bilgisayara iletilir. Sinyaller görüntü dosyası olarak bilgisayar ortamında oluşur ve resim dosyası formatında kaydedilir. Bu resim dosyası üzerinde her türlü değişiklik yapılabilir.

Tarayıcılar çözünürlüklerine, algılayabildikleri renk sayısına ve tarayabildikleri kağıt boyutuna göre çeşitli model ve tipte üretilmişlerdir. Büyük boyutlarda olmayan çalışmalar için genelde el tarayıcılar kullanılır. Sayfa üzerinde gezdirilerek kullanılırlar. A4 boyutundaki büyük tarayıcılara göre bazı üstünlükleri vardır. A4 tarayıcılar bir fotokopi makinesi gibi kullanılır. Örneğin, bir fotokopi makinesine veya a4 tarayıcıya sığmayan kalın bir kitabin sayfaları el tarayıcısı ile kolayca taranabilir. Bu ise, el tarayıcılarının, fiyatları yanında önemli bir üstünlüktür.

OCR ( Optical Character Recognition )

Tarayıcılar yardımıyla resimlerle birlikte yazılar da bilgisayara aktarılabilmektedir. Ancak bilgisayar aktarılan yazıyı resim olarak görmektedir. Bu nedenle, bir fotoğraftan farklı olmayan grafik dosyası içindeki yazılar OCR (optical character recognition/optik karakter tanıma) adı verilen programlar aracılığıyla çözülüp metin (text) dosyalarına dönüştürülür. Böylece OCR programıyla ASCII metinlere dönüştürülen yazılar üzerinde her türlü değişiklikler yapılabilir. Hem de bu şekilde saklanan dosyalar, resim dosyalarından daha az yer kaplamaktadırlar. Ancak, bunlara rağmen ocr programlarının hatasız çalışmaları henüz olanaklı değildir. Tarayıcıların bilgisayara takılması, yanlarında gelen 8 bitlik bir ara birim kartı yardımı ile gerçekleşirdi. Günümüzde tarayıcılar, her bilgisayarda olan USB portuna direkt bağlanabilmekte, ayrı bir karta ihtiyaç duyulmamaktadır. Daha sonra tarayıcının yazılımını sisteme yüklenir.

1.3.1.8 CD-Rom Sürücü (Compact Disk-Read Only Memory ) Ve CD-Rom'lar

CD-Rom Sürücüler:

Son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanan veri depolama birimidir. Bir CD'de yaklaşık 24 ciltlik bir ansiklopedideki tüm bilgiler saklanabilir. Bir program yüklerken 40 disketin takılıp çıkarılması yerine CD-rom'lar tercih edilir. CDROM'lar özellikle çok büyük yer kaplayan çoklu ortam (Multimedia) bilgilerini (ses, video, resim, animasyon) içeren yazılımlar için zorunludur. CD-rom üzerindeki bilgiler silinip değiştirilememektedir. Ancak günümüzde defalarca (yaklaşık 3000 kez) yazılıp silinebilen CD-RW' lerde mevcuttur. Yazılabilir CD-rom'lara CD-rom yazıcılarla kopyalama yapılmaktadır. CD-rom sürücülerde müzik CD'leri de dinlenebilir. Bir CD sürücü alırken veri transfer hızı büyük olanlar tercih edilmelidir. Günümüzde yaygın olarak 50 hızlı CD-rom sürücüler satılmaktadır. Standart bir CD-rom'a 650 MB veri depolanabilir. Son yıllarda yapılan çalışmalarla 700 MB veri depolanan CD-rom'larda yaygınlaşmıştır. Kapasite olarak 1 MB, resimsiz kalın bir roman kadardır. Kapasitesi düşünülerek kıyaslanırsa, bir CDROM'a 20 cilt kalınlığındaki bir ansiklopedi depolanmaktadır. Bu ansiklopediler ses, resim, video görüntü, animasyon ve grafik (çoklu ortam) özellikleri de içermektedir. Disketlere ve sabit diske veriler manyetik olarak kaydedilir. Verilerinizin bozulmaması için disketlerinizi manyetik ortamdan uzak tutunuz. CD-rom'lardaki veriler optik olarak kaydedilirler. Kolay bozulmazlar. CD-rom'lardaki verilerin korumak için çizilmemesine dikkat etmek gerekir. CD-rom sürücü varsa hard diskten sonraki en son sürücünün adını alır. Örneğin: hard disk c ve d ise, CD-rom sürücü e ile belirtilir. Bunların yanında lazer disk sürücüsü, video, kamera, mikrofon, televizyon ve radyo'da giriş birimi olarak kullanılmaktadır.

CD-Rom (Compact Disk-Read Only Memory/Kompakt Disk-Salt Okunur Bellek):

CD rom'lar, bazı özel durumlar dışında verilerin sadece okunabildiği ortamlardır. Bu özel durumlar, okunur/yazılır CD'ler ve kayıt cihazlarıdır. CD rom'lar özellikle çoklu ortam uygulamalarının en gözde elemanıdır. Bir CD rom içerisine büyük bir ansiklopediyi ya da yüzlerce oyunu sığdırmak olanaklıdır. CD rom'lar görünüş bakımından plakları andırmaktadır. Kapasiteleri ise, disketlerin çok üstünde olup 650 – 700 MB'a kadar varmaktadır. Bilgisayarlarda kullanılan CD rom'lar müzik setlerinde bulunan CD'ler ile çok benzer olmalarına rağmen, aralarında bazı farklar vardır. Bu farklar;

CD rom üzerinde hata bulma ve düzeltme özelliği vardır. CD'lerde bu özellik yoktur.  ·

CD rom'ların üzerine çeşitli veriler yani resim, film, metin ve ses  · gibi bilgiler sayısal olarak kaydedilir.. CD'lere sadece müzik de kaydedilebilir. Birçok CD rom sürücüye CD takılarak müzik dinlenebilir.

CD-Rom'un Okunması:

CD rom'lardaki bilgilere, bilgisayar üzerindeki CD rom sürücüleri aracılığıyla erişilir. CD rom üzerinde veriler, yani 0 ve 1 dizileri, bir grup girinti ve çıkıntı ile gösterilir. Bu girinti ve çıkıntılar, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçüktür

Sabit Bir Hızla Dönen CD Rom Üzerinde Okuma İşlemi Su Şekilde Gerçekleşir:

lazer okuyucu kafa bir isin demeti yollar.  ·

bu isin, kafa üzerindeki bir dizi mercek yardımı ile CD üzerinde belli bir alana odaklanır.  ·

lazer isini, CD'nin plastik kaplamasından geçerek  · alüminyum tabaka üzerindeki girinti ve çıkıntılardan yansıtılır. Işın, girintiler tarafından kötü, çıkıntılar tarafından iyi yansıtılır.

yansıyan ışın elektriksel sinyallere çevrilir.  ·

yorumlanan elektriksel sinyaller, verilere dönüştürülerek bilgisayara yollanır.  ·

1.3.2 Çıkış Birimleri

1.3.2.1 Disket Sürücü (Disket Driver) Ve Disketler

Disketler:

Disketler, bilgisayarda bilgi kaydetmek ve taşımak için kullanılır. Bir zamanların tek sabit kayıt ortamları olduğu düşünülürse, bilgisayarda çok önemli bir yer tuttukları söylenebilir. Disketler sabit disklere göre çok yavaştırlar. Bilgisayarlarda en yaygın kullanılan disketler, 3.5" 1.44 MB'lık olanlardır.

Disket Türleri

Disketler kapasite, yüzey sayısı ve yoğunluklarına göre çeşitli türlerdedir. Bu türler söyle sıralanabilir: 720 KB'lık : çift yüzeyli (double sided), çift yoğunluklu (double density) DS/DD 1.44 MB'lık: çift yüzeyli (double sided), yüksek yoğunluklu (high density) DS/HD 2.8 MB'lık: çift yüzeyli (double sided), geliştirilmiş yoğunluklu (extended density) DS/ED

Disket Sürücüler

Disketler üzerindeki işlemler (okuma/yazma), disket sürücüler tarafından gerçekleştirilir. Disket sürücü içinde, bir kafa mekanizmasına bağlı iki adet okuma/yazma kafası vardır. Bu okuma/yazma kafaları bir motor yardımıyla hareket ettirilir. Sürücüye takılan disketin iki yüzünü, iki kafanın aynı anda taramasıyla okuma/yazma işlemi yapılır. Disketin manyetik kaplama yüzeyine kayıt yapmak için mfm (modified frequency modulation/değiştirilmiş frekans modülasyonu) yöntemi kullanılır. Bu yöntemle veri hücrelerindeki manyetik yapı değiştirilir. Veri, hücrelerde bir değişiklik olup/olmaması ile tanımlanır. Bu manyetik yapı değişiklikleri okuma/yazma kafası tarafından elektrik sinyallerine çevrilir. Disket sürücü üzerinde bulunan kontrol devresi, bu sinyalleri disket sürücü arabirimine yollar.

Her bilgisayarda bir disket sürücü bulunması gerekir. Farklı kapasite ve şekilde sürücüler vardır. Bunlar;

360 KB, 5,25" disket sürücü

1.2 MB, 5,25" disket sürücü

720 KB, 3,5" disket sürücü

1.44 MB, 3,5" disket sürücü

2.8 MB, 3,5" disket sürücü 'lerdir.

Günümüz bilgisayarlarında en yaygın kullanılan sürücü 3,5",1.44mb'lik disket sürücüdür. Bu disket sürücü 720kb ile 1.44mb'lik disketleri okuyup-yazabilmektedir.

1.3.2.2 Ekranlar (Monitörler) Ve Ekran Kartları

Ekranlar (Monitörler):

Monitör, çoğu zaman ekran olarak da bilinen, görüntüleri oluşturan, içeren ve sunan bir araçtır. Bilgisayarların çoğunda katot ışınlı (CRT-cathod ray tube) monitör kullanılır. Katot is inli monitörlerin görüntü oluşturma mantığı TV ile aynıdır. LCD liquid cyrstal display ve gaz plazma monitörler ise, daha hafif ve az yer kapladıkları için çoğunlukla taşınabilir sistemlerde kullanılırlar. Monitör, grafik kartları ile birlikte bilgisayarın temel görüntü sisteminin bir parçasıdır. Hem giriş hem de çıkış birimi olarak kullanılır. Giriş ve çıkış birimlerinden gelen verilerin sonuçlarının ekranda gözükmesini sağlar. Bilgisayarla kişi arasında iletişim sağlar.

CRT (Cathode Ray Tube) Ekran (Monitör) Ve Ekran Kartları:

Crt monitörlerin çalışma prensibi hemen hemen tüm monitörlerde (monochrom, renkli) aynıdır. Crt, elektron parçacıklarının hareketini kolaylaştırmak için havası alınmış bir tüpten ibarettir. Katod (elektron tabancası) tarafından seri halde yollanan elektron parçacıkları, tüpün değişik kesimlerine doğru hızla çarpar. Renkli monitörlerin çalışma ilkeleri de temelde aynıdır. Ama renkli monitörlerde 3 adet katot bulunur. Yeşil, mavi ve kırmızı ile bütün renkler elde edilebildiğinden, renkli monitördeki her bir elektron tabancası, ekranın gerisindeki tabakada bulunan bir fosfor noktacığına ateş eder. Elektron fosfora çarptığında onu parlatır, ama bu parlaklık çok uzun sürmez. Onun içindir ki, görüntü değişmese bile aynı işlemin tekrar tekrar yapılması gerekir. Katotlar ekranı sürekli olarak tazeler. Tarama ve tazeleme işlemi, ekranda satır satır yapılır. Bir text ekranın genişliği 80 karakter, boyu 25 satirdir. Grafik ekranda noktalar (pikseller) bulunur. Bir ekranda ne kadar çok piksel varsa ekranın çözünürlüğü artar. Örneğin çözünürlük 640 x 480, 800 x 600, 1024 x 768 piksel olabilir. Ekranın kaliteli olmasının çok büyük önemi vardır. Ekranlardan titreşimsiz ve az radyasyonlu olanları tercih edilmelidir. Ekranların boyutu, 14, 15, 17, 19 ve 21 inch 'dir. Ekranlardaki görüntü netliği noktalar arasındaki uzaklıkla ilgilidir. İki nokta arasındaki uzaklık ne kadar azsa o kadar iyi görüntü elde edilir. Ekrandaki noktalar arası uzaklığı 0.28 mm ve daha az olanlar tercih edilmelidir.

LCD (Liquid Crystal Display) Monitörler:

Bu monitörler daha çok taşınabilir bilgisayarlarda kullanılır. LCD monitör, plastik bir tabaka içindeki sıvı kristalin ışığı yansıtması ilkesine dayalı olarak çalışır. LCD monitörler ışığı yansıtarak görüntü oluşturdukları için, ışıksız bir ortamda bir şey görünmez. Fazla ışıklı ortamda ise ekranda ışık yansıması olacağından görüntü yine sağlıklı olarak algılanamayacaktır. Hareketli görüntüler çok bulanıktır. Sıvı kristal akışının yavaşlığı görüntü izinin hemen silinmemesine neden olur; bu dezavantajların yani sıra, harcadığı gücün düşük olması, çok küçük hacimleri ile taşınabilir bilgisayarlar için vazgeçilmezdir. LCD monitörlerin taşıdığı olumsuzluklar son yıllarda üreticileri yeni arayışlara itmiştir. Bazı LCD modellerinde, "arkadan aydınlatma" yöntemi kullanılarak monitörün bulunduğu ortamdaki ışık dengelenir. Böylece ekrandaki istenmeyen yansımalar bir ölçüde önlenir.

LCD Monitör Çeşitleri:

Su ana kadar çeşitli LCD monitör teknolojileri kullanılmıştır. Bunlar, pasif matris, dual scan ve aktif matris'tir.

Pasif Matris Monitör: LCD monitörler genel ilkelere göre çalışırlar. Farklılaşma piksellerin aydınlatılmasında ortaya çıkar. Pasif matris monitörlerde, her bir piksel, ekran tazelenmeden önce söner. Bu ekranlarda tek bir defada bir satırdaki pikseller aktif hale getirilir. Bir piksel tekrar aktif hale getirilinceye kadar parlaklığını kaybeder. Ekran tazeleme hızı çok yavaşlayarak görüntü kalitesinin düşmesine neden olur.

Dual Scan Monitör: bu monitörler genel olarak pasif matris monitör gibi çalışırlar. Temel farklılık, ekranın ikiye bölünmüş olmasıdır. Ekranın her bir bölümü ayrı ayrı taranarak, ekran yenileme hızının iki katına çıkması sağlanır. Bu farklılık görüntü kalitesinde bir iyileşme sağlamaktadır.

Aktif Matris Monitör: pasif matris monitörlerin tersine aktif matrislerde, her bir pikseli kontrol eden ayrı ayrı transistorlar vardır. Bu transistorler, piksellerin henüz parlaklığını yitirmeden yenilenmesini sağlarlar. Her pikselin kendine ait bir regülatörü (dengeleyicisi) vardır. Bu dengeleyici yardımıyla her bir piksele ait voltaj diğerini etkilemediği için çok daha iyi görüntüler elde edilebilmektedir.

Ekran Kartları:

Ekran kartları, önceleri görüntüleri metin tabanlı monitörlere aktarmaya yarayan basit kartlardı. Örneğin, yazı yazdıkça bunları ifade eden 0 ve 1'lerden oluşan sinyalleri monitöre görüntü halinde gönderen, işlemcinin işlediği verileri doğrudan ekrana karakterler halinde yansıtan kartlardan ibaretti. Daha sonra uygulamalar geliştikçe kartlar da gelişti, ekranda grafik çizdirme özellikleri arttı. Bir gün video görüntülerinin tam ekran oynatılmasını sağlayan, bol sıkıştırmalı olduğu için az yer kaplayan MPEG-1 standardı çıktı. Bu standart, sıkıştırılmış görüntünün çözülerek kare atlamasız ve tam ekran oynatılabilmesi için özel MPEG-1 kartlar gerektiriyordu. Ancak kısa sürede güçlü ekran kartları da MPEG-1 oynatmaya başladı. O zamanlar üç boyutlu modelleme ve tasarım çalışmaları yapan (örneğin bu uygulamalarda oluşturdukları nesneleri bilgisayarda bir doku ile kaplatmak için güçlü ekran kartlarına ihtiyaç duyan) profesyoneller dışında herkes, bir ekran kartında MPEG-1 oynatma özelliği bulunup bulunmadığından başka bir şeye bakmıyordu. Tabii bir de bir ekran kartının daha fazla rengi daha yüksek çözünürlükte gösterebilmesi bellek kapasitesine bağlı olduğundan, ekran kartı üzerinde yeterli bellek bulunmasına özen gösterilirdi. Günümüzde ekran kartlarında bunların yani sıra aranacak başka ölçütler de var. Ancak sunu bastan belirtmek gerekir: bugün ekran kartlarındaki gelişmeler işlemcilerdeki gelişmeleri geçti. Teknolojisi en hızlı gelişen donanım diyebiliriz. Artik 5-6 ayda bir yeni bir ekran kartı teknolojisi çıkıyor. Günümüzdeki ekran kartları PCI ve AGP veri yolunu kullanıyorlar. Veri yollan konusuna "ana kart" bölümümüzde değinmiştik. Ekran kartlarının kendi işlemcileri ve bellekleri olur. Bugün son kullanıcıya yönelik olarak yeni çıkan ekran kartlarındaki işlemcilerin, tek basına, Pentium'lardan hemen önce kullandığımız 486 işlemciler kadar güçlü olduğu söyleniyor.

Çözünürlük, Renk, Hız : ekran üzerindeki görüntü binlerce (veya milyonlarca) noktadan oluşur. Bunlara piksel adı verilir. Her bir piksel farklı renk ve parlaklığa sahip olabilir. Bir ekranda görüntülenebilen piksel sayısına çözünürlük adı verilir. Ekranımız iki boyutlu olduğundan çözünürlük 1024x768 gibi iki rakamla ifade edilir. Bunların ilki yatay düzlemdeki, ikincisi dikey düzlemdeki piksel adedini ifade eder. Çözünürlük arttıkça ekranda daha fazla piksel görüntülenir. Ancak yüksek çözünürlükte küçülen piksellerin detay seviyesi yükselir ve monitörler boyutlarına bağlı olarak belirli bir çözünürlükten sonrasını gösteremezler. Çözünürlükler işletim sisteminde önceden belirlenmiş setler halinde tanımlanırlar (640x480, 800x600, 1024x768 gibi) ve bir bilgisayarda genelde bunların 2 veya 3'ü kullanılır. Standart monitörlerde en/boy oranı 4:3'tür. Bu çözünürlükler de buna uygundur (sadece 1280x1024 5:4'e karşılık gelir, ama bu da 4:3'e çok yakindir). Böylece görüntüler ekranda buna göre çizilir, bir daire elips seklinde görünmez. Ekran üzerindeki her piksel üç renk sinyalinin (kırmızı, yeşil ve mavi) bir bileşimi olarak görünür. Her pinel'in görünümü bu üç isinin yoğunluğu (parlaklığı) tarafından belirlenir. Her üçü de en yüksek parlaklıktaysa piksel beyaz görünür, en düşük ise siyah görünür vs. Bir pinel'de görüntülenebilen renk adedi, renk derinliğini belirler. Buna bit derinliği de denir, çünkü renk derinliği bit cinsinden ölçülür. Piksel basına daha fazla bit kullanılırsa, görüntünün renk detayı daha hassas, daha gerçeğe yakin olur. Tabii, renk derinliği arttıkça bellekte saklanması gereken bilgi sayısı da bit cinsinden artar. Bunun yanında ekran kartının işlemesi gereken veri sayısı artar, maksimum tazelenme hızı düşer. Aşağıdaki tabloda günümüz bilgisayarlarında kullanılan renk derinlikleri

Verilmiştir:

Renk derinliği görüntülenen

Renk adedi

Piksel basına bellekte

Kaplanan alan (Byte)

Renk derinliğinin genel ismi

4 bit (24) 16 0,5 standart VGA

8 bit (2Cool 256 1 256 renk

16 bit (216) 65,536 2 yüksek renk (high color)

24 bit (224) 16,777,216 3 gerçek renk (true color)

Ekran Kartı Tazelenme Hızları Ve Interlace: bir ekran kartında, ekran kartı belleğinin (video belleği) içeriğini okumaktan sorumlu aygıt Ramdac'tir. Bellekteki sayısal verileri (1 ve 0'lardan oluşan) okuyup monitörün görüntüleyebileceği analog video sinyallerine dönüştürür. Ramdac'in dönüştürme ve aktarma becerisi, tazelenme hızını belirler. Bir ekran kartının tazelenme hızı, Ramdac'inin video sinyallerini saniyede kaç kere monitöre gönderebileceğine bağlıdır. Aynı şekilde monitörün de tazelenme hızı olur, çünkü o da bu gönderilen sinyallerle ekranı tekrar tekrar boyar. Bu işlemler belirli bir hızda yapılmazsa titreşim olur; gözü rahatsız eder. Tazelenme hızı bir frekans birimi olan Hz (hertz) cinsinden ölçülür. "interlacing" daha yüksek çözünürlüğü "ucuza" sunmak için geliştirilmiş bir tekniktir. Ekranın satırlardan oluştuğunu ve bu satırlara bir numara konduğunu düşünün. Interlacing tekniğinde, monitörün elektron tabancası her tazelenme sırasın-da ekranın sadece yarısındaki satırları (tek veya çift numaralı satırları) yeniler. Intelacing normalde 87 Hz'de yapılır (aslında ekranın yarısı tarandığından 43.5 Hz). Bu işlem hızlı yapıldığı için gözümüz tek ve çift satırlardaki renk değerlerini ayrı ayrı çiziliyormuş gibi görmez ama toplam etkisi olumsuz olabilir. Örneğin yüksek tazelenme hızı isteyen animasyon, video gibi uygulamalarda titreşim yaşanır; çoğu insan da bunu fark eder, gözü rahatsız olur. Bu yüzden not-interlaced monitörler kullanmayı tercih ederiz.

Günümüzdeki Ekran Kartları:

Günümüzün ekran kartları daha çok 3d grafikleri hızlandırıcı özellikleri ile ön plana çıktılar. Bu yüzden bunlara "3d grafik kartları" veya "3d hızlandırıcı" adı da verilir. Piyasaya hakim olan bu grafik kartlar iki boyutlu işlemlerde de (örneğin Windows altında çalışan ofis uygulamalarında, veya doğrudan Windows'ta) yüksek performans sunduklarından, bugünlerde 3d hızlandırma özelliği olmayan ekran kartı almak pek akıllıca değil. Üstelik oyunların dışındaki 3d uygulamalar da bu kartlardan artik yeterince yararlanabiliyor. Yine de sadece ofisinizde sadece Word, Excel gibi uygulamaları çalıştırmak, Internet'e bağlanmak için bir ekran kartı istiyorsanız, 3d özelliklerinin gelişmiş olup olmaması veya 3d uygulamalarda hızlı olup olmaması pek fark etmez, ucuz kartlar da isinizi görür. Günümüz ekran kartlarının becerileri, büyük ölçüde üzerlerindeki işlemcilere bağlıdır. Nvidia, 3dfx, ati, matrox, Intel, sis, s3 gibi firmalar grafik işlemcileri üretiyorlar. Örneğin nvidia firması riva 128, riva 128zx, riva tnt gibi işlemci modellerinin ardından riva tnt2'yi çıkardı ve bu işlemcilere sahip kartlar yeni piyasaya giriyor. Nvidia'nin en büyük rakibi 3dfx firması başlarda sadece oyuncular için, mevcut ekran kartına bağlanarak 3d oyunlarda çalıştırılabilen voodoo ve onu takiben voodoo2 kartlar üretti. Arada firmanın aynı amaçla 2d ve 3d uygulamalarda çalışan (yani ayrıca bir ekran kartı gerektirmeyen) modeli voodoo rush pek başarılı olamamıştı. Ardından 2d ve 3d'nin başarı ile uygulandığı ama sınırlı özelliklere sahip voodoo banshe geldi. Şimdi de firma voodoo3 ile kullanıcıların karsısına çıkıyor. Matrox firması ise g100 ve g200 işlemcilerinden sonra simdi de g400 işlemcili modellerini piyasaya sürüyor. Bir zamanlar piyasanın lideri olmasına karşın 3d grafiklerde pek başarılı olamayarak geri plana düsen s3 firması ise tekrar toparlanmak için bu alanda ürettiği savage işlemcisinin ardından savage4 işlemcisini çıkardı. Atı ise yarışa rage serisinin son üyesi rage 128 işlemcilerle katılıyor. İşlemcileri ile bildiğimiz Intel firması, i740 işlemcisi ile gruba dahil oldu ama bu ucuz işlemci oyun severler tarafından eksik özellikleri ile pek rağbet görmedi. Firma bunun ardından henüz yeni bir grafik işlemcisi çıkarmasa da üzerinde çalıştığı biliniyor.

1.3.2.3 Sabit Disk (Hard Disk) Sürücü

Sabit disk bilgisayarın "veri merkezi"dir. Tüm programlarınız ve verileriniz burada saklanır. CDROM, teyp yedekleme birimi, disket gibi başka veri depolama ortamları da vardır ama sabit diskler, genelde hepsinden daha yüksek kapasiteli olabilmeleri, daha hızlı olmaları ve bilgisayar içinde sabit olmaları nedeniyle diğerlerinden ayrılır.

Yıllar boyunca sabit disklerin kapasiteleri, hızları ve fiyatlarında büyük değişiklikler oldu. 15 yıl önce 10 MB'lık bir disk 1000 $'a alınabilirken, bugün 65 GB'lık (yani 6500 kati kapasiteye sahip) bir sabit disk 180 $ civarında bir fiyata alınabiliyor, üstelik yeni diskler çok daha yüksek hızlara sahip. Sabit disk içinde metalik bir maddeden yapılmış, ama üzerindeki manyetik kaplama sayesinde yazılıp okunabilen bir veya daha fazla üst üste dizilmiş disk plakası vardır. Bu plakalar sabit bir hızda dönerken alttan ve üstten disk plakası üzerine oturan okuyucu kafalar, disk plakası üzerine bilgi yazar veya yazılmış bilgileri okur. Yani sabit diskte, diğer çoğu donanım aygıtının aksine hareketli parçalar vardır.

Disk üzerindeki veriler, silindirler (cylinder), izler (track) ve bölümler (sector) halinde düzenlenir. Silindirler, diskin yüzeyindeki konsentrik izlerdir. Yani bir diskteki tüm disk plakalarının arka ve ön yüzeyinde birbirine denk gelerek sütun oluşturan her bir izin oluşturduğu bu sütuna silindir adı verilir. İz ise sektörlerden oluşur ve sektörler bir diskin 512 byte'lik en küçük birimidir.

Bir Diskin Hızını Belirleyen Çeşitli Faktörler:

1. Dönüş Hızı (Devir/Sn): her disk belli bir hızda döner. Günümüzde IDE arabirimini kullanan çoğu disk 5400 devir/sn hızında dönerken yakin zamanlarda 7200 devir/sn IDE diskler de yaygınlaşmaya başlamıştır. Hızlı SCSI disklerde ise 10 bin devir/sn. ulaşılabilir

2. İz Basına Sektör Sayısı: bir diske bilgi yazılırken dışarıdan başlanıp içeri doğru ilerlenir. Diş izler doğal olarak daha uzundur ve üzerlerinde daha fazla sayıda sektör vardır. Oysa diskin dairesel sekli nedeniyle her iz kafa altındaki tam bir turunu aynı sürede tamamlar. Bu da diş izlerdeki sektörlere bilgi yazmak veya okumak için daha hızlı erişildiğini gösterir.

3. Erişim Süresi (Access Time): aynı dosyanın veya çalıştırılmak istenen programın parçaları farklı izlerde olabilir. Erişim süresi kabaca, aranan bilgilere ulaşılması için bir izden diğerine, bir kafadan diğerine ve bir sektörden diğerine geçilerek aranan bilginin yer aldığı sektörün okunmasına kadar geçen ortalama süredir ve milisaniye cinsinden ölçülür.

4. Dahili Veri Transfer Hızı: amaç diske veri göndermek ve diskteki verileri almak olduğuna göre, transfer hızı bir diskin performansını belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Dahili transfer hızı, disk plakaları üzerinden okunan bilgilerin, disk üzerindeki tampon belleğe, disk dışına gönderilmeye hazır halde aktarılması işleminin hızıdır. MB/sn cinsinden ölçülür.

5. Kullanılan Arabirim: diskten çıkan veriler, işlenmek üzere belleğe gider demiştik. İşte bunun için bir arabirim kullanılır. Artik IDE disklerde saniyede 33 MB veri aktarımı yapan ultra DMA/33 veri yolu standardı kullanılıyor. Oysa okunan bilgi diskin tampon belleğine yeterince hızlı veri aktarımı yapılmazsa bu kapasitenin pek bir önemi yoktur. Çünkü, diskin tampon belleğine daha yavaş bir sürede bilgi aktarılırken bu veri yolu atıl kalır. Bu yüzden 16,6 MB/sn kapasiteye sahip ata-2 disklerden ultra DMA/33 disklere geçildiğinde disklerin hızı iki kat artmamıştır. Çünkü, diskin dahili transfer hızı daha önemlidir. Aynı şekilde bugünlerde ultra DMA/66-100 disklere geçilmiştir. Bu da yine disklerin iki kat hızlanacağını göstermemektedir. Yine de yeni standartlar piyasaya hakim olmaktadır ve hızı belirleyen diğer faktörlerde de iyileşme olmaktadır.

Master/Slave: bir ana kart üzerinde iki IDE portu vardır ve her birine ikişer depolama aygıtı bağlanabilir demiştik. Bu portlardan biri birincil (primary) diğeri ikincil'dir (secondary). Bu portlardan birine iki aygıt bağlanacaksa birisi ana aygıt (Master) diğeri ikincil aygıt (Slave) olacaktır. Bu aygıtlar dört adede kadar sabit disk olabilir veya ana sabit disk dışında bunlardan biri veya birkaçı yerine CD-rom sürücü, CD yazıcı, DVD sürücü bağlanabilir. Bir sistemde aynı IDE kablosu üzerinde iki disk varsa bunlardan biri Master, diğeri Slave olacaktır. Çünkü normalde işletim sistemi ana sabit diske yüklenir ve buradan açılır. Bu ayarlamayı diskin arkasındaki bir Jumper sayesinde yaparız. Diskin üzerinde Jumper hangi konumdayken diskin Master, hangi konumdayken Slave olduğu yazar. Aynı kural, aynı kablo üzerinde bir disk, bir CD sürücü veya CD yazıcı varken de geçerlidir. Ayrıca bilgisayarda kullanılan ses kartı üzerinde bir üçüncü IDE kanalı olabilir.

1.3.2.4 Teyp Yedekleme Birimleri

Genellikle önemli ve çok sayıda verinin bulunduğu bilgisayar sistemlerinde kullanılır. Bankalar ve büyük hacimli is yerleri buna en güzel örnektir. Bilgilerin önemliliği ve çokluğu, disk/disket gibi yedekleme alternatiflerini güvenlik ve kapasite açısından ortadan kaldırmaktadır. Örneğin, bir bankada ya da benzeri bir is yerinde oluşturulan günlük verinin 100 MB civarında olduğu düşünülürse, veriler sıkıştırılarak diskete alınsa bile, ortalama 50 adet disket gerekecektir. Çoğu teyp yedekleme birimi, gerek veri sıkıştırma gerekse diğer tekniklere başvurarak, 1gb'a kadar veri yedekleyebilirler. Günümüzde bu değer daha da artmıştır. Bu durum da yedekleme birimlerinin disketlere göre ne kadar pratik olduğunu göstermektedir. Yedekleme birimleri ile gelen teyp yedekleme yazılımları, yedekleme işleminin kolayca yapılmasını sağlamaktadırlar. Bu tür yazılımların, hem kullanımı daha kolaydır hem de performansları iyidir. Ancak, çoğu yedekleme birimi DOS ortamında çalışmaktadır. Bu nedenle, Windows arabirimi olan yedekleme yazılımının sunduğu arka plan çalışma seçeneğinden yoksundur. Arka plan çalışma seçeneği, zamanını yedeklemeye ayırmak istemeyenler için idealdir. Teyp yedekleme birimleri harici ve dahili biçimde olabilmektedir. Eğer bilgisayar sisteminin boş bir sürücü yuvası varsa, buraya kolayca takılabilecek dahili bir teyp yedekleme sürücüsü, uygun bir çözümdür. Dahili teyp yedekleme birimlerinin çoğu, disket sürücü ile aynı arabirimi kullanır. Harici yedekleme birimlerinin iki modeli vardır. Birisi, bilgisayar üzerine takılan bir arabirim yardımı ile kullanılır. Diğeri ise, doğrudan paralel porta takılarak kullanılan modeldir. Bu modelde arabirim

Kullanılmadığı için performans düşmektedir. Ancak, taşınabilir olmaları bir avantaj sayılabilir.

Yedekleme için, teyp yedekleme sürücülerinin disketleri diyebileceğimiz kasetler (data kartuş) kullanılır. Kasetlerin de, disketlerde olduğu gibi, veri kaydetmeden önce formatlanmaları gerekir.

Kasetlerin bozulmasını engellemek için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar:

kasetleri çok nemli ortamlarda bırakmayın. Kaset içindeki manyetik şerit, nemden birbirine yapışabilir.  ·

doğrudan güneş ışığına ve ısıya maruz bırakmayın. Bu şekilde, manyetik şerit zarar görebilir.  ·

kaset içindeki manyetik seride kesinlikle dokunmayın.  ·

kasetleri duman, toz, statik elektrik gibi etkilerden korumak için özel koruyucu kabı içinde saklayın.  ·

kasetleri manyetik ortamlardan uzak tutun.  ·

son olarak da kasetleri periyodik olarak güncelleyin. Bu işlem, saklanan bilgilerin güvenliği açısından gereklidir  ·

 


Devamını Oku »

Bilgisayar Terimler Sözlüğü PDF

Bilgisayar Terimler Sözlüğü

386:

Eski bilgisayarlarda bulunan bir işlemci türü.

486:

Bir anda tek bir komutu işleyen bir işlemci türü.

486DX:

Karmaşık matematiksel işlemleri yapmak üzere matemati ek işlemcisi olan bir

işlemci türü.

486DX2:

486DX işlemcisinden iki kat hızlı bir işlemci.


486DX4:

486DX yongasından üç kat hızlı bir işlemci.


486SX:

Matematik ek işlemcisi bulunmayan bir işlemci türü.



Ana Bellek:

Bilgisayarın işleyeceği bilgileri geçici olarak tutan bellek.


Anakart:

Bilgisayarın en temel devre kartı. Bütün elektrikli bileşenler anakarta bağlanır.


Arabirim:

İki cihaz arasında veri alışverişi yapılabilmesi için tanımlanmış kural veya bu

alışverişi sağlayan bir cihaz.

BBS(Bulletin Board System):

Değişik konular üzerine bilgi veren "bilgisayar kulüpleri".


Bellek:

Bilgi Depolanan her türlü ortam.


Bilgisayar Ağı:

Bilgileri ve çevre birimlerini paylaşabilen, birbirlerine bağlanmış bir dizi bilgisayar.



BIOS(Basic Input Output System):

Temel Giriş Çıkış Sistemi.


Bit(Binary Digit):

Sadece 1 ya da 0 değeri alabilen en küçük bilgi birimi. 8 bit, bir byte'ı oluşturur.


Bps(Bits per second):

Saniyedeki bit sayısı.



Byte:

Tek bir karakter. Bir harf ya da rakam olabilir, ya da bir noktalama işareti.



CAV(Constant Angular Velocity):

Sabit Açısal Hız.


CD-ROM Sürücü:

Kompakt disklerde bulunan bilgileri okuyan bir araç.

Client:


Network'e bağlı ve server üzerindeki bilgilere erişebilen bir bilgisayar.



CLV(Constant Linear Velocity):



Sabit Doğrusal Hız.


Çevre Birimi:

Klavye ya da yazıcı gibi, bilgisayara bağlanan herhangi bir donanım birimi.


Çözünürlük:

Bir görüntünün ne ölçüde ayrıntılı olduğu, ya da keskinliği.


DIMM:

Belek yongalarını içeren bir devre kartı (Dual In-Line Memory Module)


Disk Önbelleği:

Bir bilgisayarın ana belleğinde ayrılmış özel bir yer. Bu özel yerde, bilgisayarın son

sıralarda kullandığı disk verileri saklanır.


Disket:

Bilgilerin manyetik ortamda saklandığı, taşınabilir gereçler.



Disket Sürücü:

Disketler üzerindeki bilgileri okuyan ya da disketlere bilgi yazan aygıt.


DMADirect Memory Access)

Doğrudan bellek erişimi.



Donanım:

Bilgisayarın, dokunabildiğiniz ya da görebildiğiniz herhangi bir parçası: Monitör,

klavye, sabit disk, yongalar...


DRAM: (Dynamic Random Access Memory)

Bilgisayar belleklerinin en çok kullanılan türüdür



EDO DRAM(Extended Data Out DRAM):

Bir bellek türü.


EIDE(Enhanced Integrated Drive Electronics) :

Sabit diskleri ve öteki birimleri bilgisayara bağlama yolu. IDE adındaki daha önceki

bir standarttan geliştirilmiştir.


Ekran Filtresi:

Bilgisayar ekranının önüne konan ve zararlı ışınları süzen, saydam bir cam.


El Tarayıcısı:

Özellikle küçük görüntüleri bilgisayara aktarmakta kullanılan, bir ele sığacak kadar

küçük tarayıcı türü.


Elektronik Posta(EMAİL):

Bir bilgisayar ağı (network) üzerinde bir kullanıcıdan ötekine yollanan mesajlar.


Energy Star:

Çevre korumayla ilgili bir kuruluş (Enviromental Protection Agency) tarafından

belirlenen, bilgisayarın daha az enerjiyle çalışmasını hedefleyen ilke, kural ve

standartlar bütünü.


Ergonomi:

Çeşitli araçların daha rahat, sağlıklı, verimli ve güvenli bir şekilde kullanılabilmesi

için yeni tasarımlar geliştirilmesi ve bu çabaya yönelik bütün etkinlikler.


Erişim Süresi:

Bir aygıtın bilgiyi bulup getirmesi için gereken süre.



Ethernet:

Bir bilgisayar ağı üzerinde bilgi alışverişi için kullanılan en yaygın yollardan biri.


Fare(MOUSE):

Ekrandaki nesneleri seçmenizi, işaret etmenizi ve sürüklemenizi sağlayan, küçük ve

avuç içine sığan bir alet.


Fare İmleci:

Fare sayesinde hareket ettirerek öğeleri seçebileceğiniz, ekrandaki küçük bir simge.

FPM DRAM(Fast Page Mode DRAM.):

Bir bellek türü.


Frekans:

Bir olayın meydana gelme sıklığı.

Full Duplex:

Aynı anda çift yönlü iletişim.


Genişletme Kartı:

Bilgisayarınıza, CD kalitesinde ses vb. yeni işlevler, yeni özellikler ekleyen bir devre

kartı.



Genişletme Yuvası:

Bilgisayarınızda, bir genişletme kartını takabileceğiniz bir soket.



Gigabyte:

1 Gigabyte(GB) = 1024 Megabyte(MB). Kabaca 1 milyar karakter.



Görüntü Kartı:

Ekranda gösterilen görüntüleri kontrol eden bir devre kartı.



Güç Kaynağı:

Bilgisayarın içinde bulunan ve normal şehir cereyanını bilgisayarın kullanabileceği

elektriğe çeviren aygıt.

Hertz:

(Hz) Frekans birimi, bir saniyedeki oluşma sıklığı.







IDE:

Bir ya da iki sabit disk sürücüyü bilgisayarınıza bağlamanın ucuz bir yolu. Integrated

Drive Electronics sözcüklerinin kısaltılmışıdır.



İmleç:

Bilgisayar ekranında, o anda hangi satır (ya da o satırın hangi sütununa) yazacağınızı

gösteren, makinenin sizden komut ya da veri girişi beklediğini gösteren simge.

Genellikle yanıp söner.


İnternet:

40 milyonun üzerinde kişinin kullandığı, dünyanın en büyük bilgisayar ağı.



ISA Veriyolu:

En eski, en yavaş ve en ucuz veriyolu türü. (Industry Standard Architecture).



Isı Transferli Yazıcı:

Isıtma yoluyla mürekkebi kağıda veren, yüksek kalitede renkli çıkış verebilen bir

yazıcı türü.


İşletim Sistemi:

Bir bilgisayarın bütün etkinliklerini kontrol eden, kaynaklarını yöneten ve çalışmasını

yönlendiren bir program.






Kasa:

Bilgisayarın belli başlı bütün bileşenlerini içeren kabı.



Kesintisiz Güç Kaynağı:

Elektrik kesintilerine ya da güçteki oynamalara karşı, sürekli ve standart bir güç

kaynağı.



Kilobyte:

1 Kilobyte(KB)=1024 Byte. Kabaca, bin karakter.


Klavye:

Bilgisayara bağlı, bilgileri ve komutları makineye girmenizi sağlayan birim. Standart

daktilo tuşlarının yanında özel tuşları da vardır.



Komut:

Bilgisayara belli bir işi yapmasını söyleyen yönergeler.



Lazer Yazıcı:

Hızlı çalışan, yüksek kalitede çıkış veren bir yazıcı türü.


Masa Üstü Tarayıcı(SCANNER):

Fotokopi makinesine benzer şekilde çalışan, metin ve grafikleri birer resim olarak

bilgisayara aktaran bir aygıt.




Megabyte:

1 Megabyte(MB) = 1024 Kilobyte(KB). Kabaca, 1 milyon karakter.


Megahertz:

(MHz). Bir milyon hertz.


MİB:

Merkezi İşlem Birimi. (CPU; Central Processing Unit). Bilgisayarda temel işlemleri

yapan, bütün işlem akışını kontrol eden "beyin". Mikro işlemci ya da kısaca "işlemci"

diye de anılır.



MIDI:

Bilgisayarların, sentezleyicilerin ve müzik enstrümanlarının bilgi alışverişi

yapabilmeleri için konmuş kural, standart ve ilkelerin tümü. (Musical Instrument

Digital Interface)



Milisaniye:

(ms) Saniyenin binde biri.


MMX:

Bir işlemcide multimedia işlemlerini hızlandırmak için tasarlanmış komutlar ve

özellikler.


Modem:

Bilgisayarların telefon hatlarını kullanarak birbirleriyle bilgi alışverişinde

bulunmalarını sağlayan aygıt.

Monitör:


Bilgisayar tarafından üretilen metin ve grafikleri gösteren birim.


MPEG:

Motion Picture Experts Group tarafından belirlenmiş bir video formatı.


Multimedia:

Ses, metin, resim, grafik ve film gibi öğelerin birarada kullanılışı.


Mürekkep Püskürtmeli Yazıcı:

İş ortamında kaliteli belgeler üretmeyi mümkün kılan, renkli baskı da yapabilen bir

yazıcı türü.



Nanosaniye:

(ns) Saniyenin milyarda biri.


Nokta Aralığı:

Bir monitörün verdiği görüntünün netliği ve temizliğinin ölçüsü. Nokta aralığı ne

kadar küçükse, görüntü o kadar iyi demektir.


Nokta Vuruşlu Yazıcı:

En ucuz yazıcı tipi. Sürekli forma baskı yapabilir, ancak baskı kalitesi öteki yazıcılara

göre düşüktür.

Önbellek:

Performansı artırmak üzere bilgisayarın son zamanlarda işlediği bilgileri saklayan

bellek alanı.

Paralel Port:

Bilgisayarınızın arka panelinde, 25 deliği olan, bir teyp sürücünü ya da yazıcıyı

bağlayabileceğiniz bir soket türü.



Parity Bit:

Eşlik biti. Bellekte saklanan bir bilginin hatalı olduğunu tespit etmeye yarayan ek

bilgi.


PCI Veriyolu:


Pentium bilgisayarlarında kullanılan en karmaşık veriyolu türüdür (Peripheral

Component Interconnect).


Pencere:

Ekranınızdaki, bilgi sergileyen dikdörtgenler.



Pentium:

Belli bir anda iki komutu birden işleyebilen bir işlemci türü.


PIO(Programmable Input Output) :

Programlanabilir Giriş Çıkış.


Port:

Yazıcı gibi, harici bir aygıtı bağlayacağınız, bilgisayarınızın arka penelinde bulunan

bir soket.



RAM(Random Access Memory):

Rastgele Erişimli Bellek.


Resolution:

Çözünürlük


ROMRead Only Bellek)

Salt Okunur Bellek.


RPM(Rotations Per Minute):

Dakikadaki Dönüş Sayısı.


Sabit Disk:

Bilgisayarın, bilgileri saklamak için kullandığı temel ortam.



SCSI:

Bilgisayara birden çok sabit disk ya da başka birimleri aynı anda bağlamanın hızlı ve

esnek (ama pahalı) bir yolu. (Small Computer System Interface)


SDRAM:

Senkron DRAM. Hızlı bir bellek türü.


Seri Port:

Bilgisayarın arka panelinde bulunan ve fare, modem ya da tarayıcı bağlayabileceğiniz

soket. 9 ya da 25 iğnesi vardır.



Server:

Bir client/server network'e bağlı her bilgisayarın erişebildiği bilgileri saklayan

bilgisayar.



Ses Kartı:

Bilgisayarınızın ses çkış kalitesini yükselten bir devre kartı.


SIMM:

Belek yongalarını içeren bir devre kartı (Single In-Line Memory Module)



SRAM:

Statik RAM (Static Random Access Memory). En pahalı ve hızlı bellek türü.


Tak ve Çalıştır:

Bilgisayara yeni özellikler ve işlevler eklemenin çok kolaylaştığı ve hızlandığı ürünler.

Bu özelliğe sahip bir ürün, karmaşık ve uzun kurulum işlemlerini ortadan kaldırır.


Tampon Bellek:

Bir cihazdaki, bilgilerin kısa bir süre için bekletildiği bellek alanı.



Tarayıcı(SCANNER):

Sayfa üzerindeki resim, metin vb. öğeleri bir fotokopi makinesi gibi kopyalayarak

bilgisayara resim olarak aktaran bir araç.




Teyp Sürücüsü(TAPE BACKUP):

Kasetlerde saklanan bilgileri okumak ya da kasetlere bilgi kaydetmek için kullanılan

birim. "Teyp Yedekleme Birimi" diye de adlandırılır.


Veri Sıkıştırma:

Bilgilerin daha az yer kaplaması için çeşitli tekniklerle kodlanmaları.


Veriyolu:

Bilgisayarın değişik birimlerine bilgi iletmesini sağlayan elektronik yol.


VL Veriyolu:

486 bilgisayarlarında kullanılan, esas olarak bilgileri bilgisayardan monitöre

yollamaya yarayan yüksek hızlı bir veriyolu.


VRAM:

VideoRAM (Video Random Access Memory). Ekranda gösterilen görüntüleri

saklayan yüksek hızlı bir bellek türü.



Windows:

Bilgisayarınızın bütün etkinliklerini kontrol eden, grafik tabanlı bir program.


Windows 95:

Windows'un geliştirerek "işletim sistemi" haline getirilmiş versiyonu.


Yazıcı:

Bilgileri bilgisayardan kağıda aktaran çevre birimi.


Yazılım:

Bilgisayarın ne yapacağını belirleyen bir dizi elektronik komut.


Yedekleme:

Verilerin bozulmasına, yok olmasına ya da hasar görmesine karşı bir önlem olarak

alınmış veri kopyaları.


Yonga(CPU):

Üzerinde çok sayıda elektronik devre bulunan, küçük silikon parçası. Merkezi işlem

birimi, yani bilgisayarın beyni, böyle tek bir yonga üzerinde bulunur.

 

 

 

Terimler

 Veriyolu: (Bus) Kasa içindeki bileşenlerin çoğu (işlemci, önbellek, bellek, genişleme kartları, depolama aygıtlan vs.) birbirleri ile veriyolları aracılığı ile konuşurlar. Basitçe, bilgisayarın bir bileşeninden diğerine verileri iletmek için kullanılan devrelere veriyolu adı verilir.

 Slot: (Yarık) Çeşitli kartların, kenarlarındaki temas dişlerinden oturtularak takıldığı, uzun ve ince yuva. Farklı tip ve boyutta olabilir.

 Bağlantı kapısı: (Port) Kasanın arkasında, çeşitli çevre birimlerini bağlamak için kullanılan, dişi veya erkek girişler.

 Soket: (Socket) Bazı yassı işlemci modellerini anakarta takmak için kullanılan, ışlemci bacaklarının deliklerine oturduğu plastik, dikdörtgen şeklinde yuva.

 Genişleme Kartı: (Expansion Card) PC'nizdeki ISA, PCI, AGP vs. slotlarına takılabilen , her tür karta (ekran kartı, modem, TV kartı gibi) genişleme karttı adı verilir. PC'nin özelliklerini artıran, genişleten kart anlamında... Aslında bu terim daha çok Macintosh dünyasında kullanılır.

 Genişleme Yuvası: (Expansion Slot) Genişleme kartlarının takıldığı yarıklara (slot) verilen bir diğer ad.

 AGP: (Advanced Graphics Port) Sadece ekran kartları için çıkarılmış, grafik kartının doğrudan işlemciye erişmesini sağlayan 32 bitlik bir veriyolu.

 Tak Çalıştır: (Plug and Play) Eskiden kartları PC'mize takarken PC'mizle uyumlu çalışması için gereken bazı |umper ve dip switch ayarlarını yapmak gerekirdi. Daha sonra işletim sistemlerine ve bu tür aygıtlar gereken ayarı otomatik yapmaları için konulan özelliğe Tak Çalıştır adı verildi. Takıyorsunuz, bu standardı destekleyen Windows 9x aygıtın takıldığını anlayıp sizden sürücülerinin yerini göstermenizi istiyor ve sürücüleri yükleyerek donanımın tanıtım işlemini tamamlıyor. Tabii her zaman bu kadar kolay olmayabilir!

 Jumper: Herhangi bir donanım üzerinde bir elektrik devresini kapatan metal köprü. Jumper bir çift küçük pin üzerine oturarak devreyi tamamlar.

 Dip switch: Jumperdaki gibi devreleri tamamlamak için kullanılan, ancak daha pratik, minik şalterler.

 Slot 1: Pentium II ve bazı Celeron işlemciler için anakartlar üzerinde yer alan yank.

 EDO DRAM: (Extended Data Output Dynamic Random Access Memory) Standart DRAM'den daha hızlı bir DRAM bellek türü. Bir seferde tek bir veri bloğuna ulaşabilen Standart DRAM belleğin aksine bir önceki veri blokunu işlemciye gönderirken aynı anda bir sonraki veriyi almaya başlayabiliyordu. SDRAM belleklerle birlikte silindi.

 SDRAM: (Synchronous DRAM) Standart bellekten ve EDO DRAM'den daha hızlı saat hızlarında çalışabilen bellek türü. Hala bu belleği kullanıyoruz.

 ECC: (Error Correcting Code) Bir bellek özelliği. Bu tür bellekler, bilgi 0 ve 1'ler halinde belleğe ulaştığında fazladan bir yonga ikıli sayı düzeninde hesap yapıp, toplam rakam yanlış gelirse hatanın hangi 0 ve 1 'de olduğunu çözüp düzeltiyor.

 Parity: (Parite) Bir bellek özelliği. Bu tür bellekler, bilgi 0 ve Tler halinde belleğe ulaştığında fazladan bir yonga ikili sayı düzeninde hesap yapıp, toplam rakam yanlış gelirse veriyi geri gönderip tekrar hesap yapılmasını sağlıyor.

 Mobil: Taşınabilir sistemler çerçevesinde kullanılan bir ifadedir. Taşınabilir PC'lerde (örneğin notebooklarda) kullanılan ve bu tasarıma uygun özel işlemcilere mobil işlemci denir.

 Direct AGP: Yeni İ810 yongasetli anakartlarda, AGP grafık kartı için ayrı bir yarık bulunmaz, çünkü grafik işlemcisi anakartla bütünleşiktir ve işlemciye Direct AGP olarak adlandırılan veriyolundan ulaşır.

 SoftDVD: DVD filmlerin PC'de ayrı bir grafik donanımına (MPEG-2) kartına gerek kalmadan yazılım ile oynatılması işlemi.

 Ultra DMA/66: 66 MB/sn hızında yeni bir disk arabirim standardı. (Bkz. Ultra DMA/33)

 AC97: (Audio Codec 97) Bilgisayarda modem ve ses kartı fonksiyonlan için işlemcinin gücünden yararlanmayı öngören yeni bir teknoloji.

 Dynamic Video Memory: Yeni İ810 yongasetli anakartlarda, Direct AGP (bkz.) veriyolu ve sistem belleğinin verimli kullanımı sayesinde PC'de güçlü grafik özellikleri sunmayı vaadeden bir mimari.

 ICH: (l/OControllerHub)Yenii810yongasetli anakartlarda, grafik altsistemi ve bellek ile AC97 denetçisi, IDE denetçileri, USB portları ve PCI kartlar arasında doğrudan bağlantı kurulmasını sağlayan yeni bir mimari.

 COM portu: Seri port, iletişim portu.

 LPT Portu: Paralel port, yazıcı portu.

 USB: (Universal Serial Bus) 12 Megabit/sn hıza sahip yeni bir harici veriyolu standardı. Teorik olarak, Bir USB portuna, uç uca 127 USB aygıt zincirleme bağlanabilir.

 MPEG-2: 720x480 ve 104x768 çözünür-lükte 60 kare/sn video hızı, CD kalitesinde ses sunan bir video sıkıştırma formatı. MPEG-2'de 2 saatlik bir film, pek görüntü kaybı olmadan birkaç GB'lık alana sığabilir.

 Ultra DMA/33: Ouantum ve Intel firmaları tarafından sabit diskler için geliştirilen bir protokol. Bu protokol, sabit diskle bellek arasındaki veri transfer hızının teorik olarak 33 MB/sn'ye çıkmasını sağladı.

 Super 7: AMD K&2 ve K&3 işlemcilerin takıldığı bir soket. Super 7, 100 MHz sistem veriyolunu ve AGP'yi destekler.

 Default: Ondeğer. Bir yazılım ve donanımın, standart, ilk geldiği haldeki ayarı.

 Aygıt Yöneticisi: Windows 9x'te donanım aygıtları ile ilgili bilgilere erişilip çeşitli donanım ayarlarının yapılabildiği bir pencere.

 Boot: Bilgisayarı açarak işletim sisteminin yüklenmesini sağlamak.

 Flash BIOS: Yazılabilir BIOS türü.

 MMX: (Multimedia Extensions) Intel'in geliştirdiği MMX, işlemcilere eklenen 57 multimedya komutuna verilen addır. MMX işlemciler bazı genel multimedya operasyonlarıı üstlenirler (örneğin, normalde ses kartı veya modemler tarafından yapılan di|ital sinyal işleme). Ancak bu komut setinin kullanılabilmesi için MMX uyumlu yazılımların kullanılması gereklidir.

 3D Now!: 3 Boyutlu grafikler ile ilgili hesapların hızlandırılması için AMD işlemcilerde kullanılan komut setinin adıdır.

 SSE: (Streaming SIMD Extensions) Intel tarafından geliştirilip Pentium III işlemcilere uygulanan 70 adetlik yeni komut setidir. Grafik, resim, video, animasyon, 3 boyut işlemleri, ses tanıma öğelerine sahip, SSE destekli uygulamalarda ciddi bir performans artışı sağlar. Henüz çok yeni olduğundan piyasada SSE destekli yazılım çok sayıda değildir ama hızla yaygınlaşması beklenmektedir.

 SIMD: (Single Instruction multiple Data) Bu desteğe sahip yazılımlarda işlemciye bir komut verirsiniz bir çok veriyi bir amaca yönelik olarak işler.

 MPEG-1: 352x240 çözünürlükte 3 0 kare/sn video hızı sunan bir video sıkıştırma formatı. Tam ekran kare atlamasız olarak oynatılabilir ama bu durumda görüntü kayıplıdır.

 Doku: (Texture) Herhangi bir modelleme yazılımında (veya tasarım programında, oyunda vs.) modellenen bir nesnenin kaplanan yüzeyi. Renk ve parlaklık gibi iki boyutlu doku özelliklerinin yanında saydamlık, ışığı yansıtma gibi üç. Boyutlu doku özellikleri de vardır.

 Kaplama: (Render) Bir nesnenin yüzeyinin doku ile örtülmesi, buna renk, gölge ve tonlama verilerek gerçekçilik kazandırılması işlemi.

 Interlacing: "Interlacing" daha yüksek çözünürlüğü "ucuza" sunmak için geliştirilmiş bir tekniktır. Ekranın satırlardan oluştuğunu ve bu satırlara bir numara konduğunu düşünün. Interlacing tekniğinde, monitörün elektron tabancası her tazelenme sırasında ekranın sadece yarısındaki satırları (tek veya çift numaralı satırları) yeniler.

 Non-interlaced: Interlacing tekniği uygulanmadığından (bkz. interlacing) titreşim ve diğer gözü rahatsız edici etkiler yaratmayan tam ekran tarama durumu.

 Generic: Standart, aksesuarsız anlamında kullanılabilir. Genelde bir işlemciyi kullanan ekran kartlan için kart üreticisinın değil, işlemci üreticisinin çıkardığı, kartın markasından bağımsız sürücüler için kullanılır.

 Silindir: (Cylinder) Silindirler, diskin yüzeyindeki konsentrik izlerdir. Yani bir diskteki tüm disk plakalarının arka ve ön yüzeyinde birbirine denk gelerek sütun oluşturan her bir izin oluşturduğu bu sütuna silindir adı verilir.

 Iz (Track): Disk üzerinde dairesel bir tur atan veri yolu.

 Sektör: (Sector) Bir diskin 512 byte'lık en küçük fiziksel birimi.

 FAT: (File Allocation Table) Dosya Atama Tablosu anlamına gelir. DOS ve Windows 9x işletim sistemlerinde kullanılan bu sistem dosyaların ve klasörlerin disk üzerindeki adreslerini tutar.

 FDISK: Diski mantıksal olarak birden fazla parçaya, farklı sürücüler halinde bölmek için kullanılan DOS programı.

 PC/100: 100 MHz'lik sistem veriyolu ile kullanılmak üzere çıkarılmış hızlı SDRAM bellekler için öngörülen standart.

 

Devamını Oku »