30 Haziran 2019 Pazar

Conan Gray - Checkmate Türkçe Çevirisi

You think you're funny right?
Komik olduğunu düşünüyorsun değil mi?
Calling me drunk when it's too late at night
Gecenin köründe beni sarhoşken arıyorsun
Telling me truths that you know all are lies
Bana yalandan ibaret olduğunu bildiğin doğruları söylerken
Yeah, you think you're funny right?
Evet, komik olduğunu düşünüyorsun değil mi?
You think you're super sly
Süper sinsi olduğunu düşünüyorsun
Flirting with them but telling me you're mine
Onlarla flört ediyorsun ama bana benim olduğunu söylüyorsun
Building me up, but buttercup you lied
Beni inşa ediyorsun, ama yalan söyledin
Now I'm gonna ruin your life
Şimdi, hayatını mahvedeceğim
'Cause I've gotten tired of the games that you play
Çünkü oynadığın oyunlardan sıkıldım
When you tell me you love me then you throw me away
Beni sevdiğini söyledikten sonra beni uzağa fırlatıyorsun
So cry me a river 'til you drown in the lake
Yani gözyaşların sel olsun ve o gölde boğul
'Cause you may think you're winning but Checkmate
Çünkü kazandığını sanıyorsun ama şah mat edildin
Yeah you may think you're winning but Checkmate
Evet kazandığını sanıyorsun ama şah mat edildin
Now this is getting fun
Şimdi bu git gide komikleşiyor
I saw you kissing someone else's tongue
Seni başkasının diliyle öpüşürken gördüm
You said that I'm the only one you love
Bana tek aşkın olduğumu söylemiştin
Baby this is getting fun
Bebeğim bu git gide komikleşiyor
I'll let you think you won
Kazandığını sanmana izin vereceğim
Date in the park I'll play it super dumb
Parkta buluşacağız ve süper salağı oynayacağım.
Holding your hand but in the other one
Elini tutacağım ama diğer elimle de,
I'm holding a loaded gun
Dolu bir silahı tutacağım

Yeah baby you should really run
Evet bebeğim gerçekten koşmalısın
'Cause I've gotten tired of the games that you play
Çünkü oynadığın oyunlardan sıkıldım
When you tell me you love me then you throw me away
Beni sevdiğini söyledikten sonra beni uzağa fırlatıyorsun
So cry me a river 'til you drown in the lake
Yani gözyaşların sel olsun ve o gölde boğul
'Cause you may think you're winning but Checkmate
Çünkü kazandığını sanıyorsun ama şah mat edildin
Yeah you may think you're winning but Check-
Evet belki kazandığını düşünüyorsun ama şah mat edildin
And I'm gonna get you gone
Ve seni bırakacağım
Can't play me like your pawn
Benimle piyonunmuşum gibi oynayamazsın
Set fire to your lawn
Bahçeni yakacağım
Just like you did to my heart
Aynı benim kalbime yaptığın gibi
And I'ma wreck your car (and I'ma wreck your car)
Ve arabanı parçalayacağım (ve arabanı parçalayacağım)
And max your credit cards (and max your credit cards)
Ve kredi kartlarını fulleyeceğim (ve kredi kartlarını fulleyeceğim)
A lover on the large (a lover on the large)
Büyük bir sevgili (büyük bir sevgili)
You're gonna wish you never harmed me
Beni asla incitmemiș olmayı dileyeceksin
'Cause I've gotten tired of the games that you play
Çünkü oynadığın oyunlardan sıkıldım
When you tell me you love me then you throw me away
Beni sevdiğini söyledikten sonra beni uzağa fırlatıyorsun
So cry me a river 'til you drown in the lake
Yani gözyaşların sel olsun ve o gölde boğul
'Cause you may think you're winning but Checkmate
Çünkü kazandığını sanıyorsun ama şah mat edildin
And you did some damage so I'm making you pay
Sen damganı vuracaksın, ben de seni ödeyeceğim
And no one's ever gonna love you anyways
Ve böylece kimse seni asla sevemeyecek
'Cause you're just a narcissist who's totally fake
Çünkü sen sadece bir narsistsin, sahte bir tane
Yeah you may think you're winning this heartbreak
Evet belki bu kalp kırıklığını kazandığını düşüneceksin
But you aren't gonna win it 'cause Checkmate
Ama kazanmayacaksın çünkü şah mat edildin

Devamını Oku »

29 Haziran 2019 Cumartesi

MABEL MATİZ COMME UN ANIMAL SÖZLERİ

mabel matiz comme un animal sözleri
MABEL MATİZ COMME UN ANIMAL SÖZLERİ

Ellerim saçlarında dolaşırken
Ellerim saçlarında

Yatır beni
Şu küçük tembeli kaşı kendinle
Yatır beni
Şu küçük tembeli kaşı kendinle

Oooo
Sevsen de yutamıyorsun ya hani
Oooo
Benden de mi utanıyorsun, ha?

Je veux te sentir comme un animal
Dis moi le mots que j’attend, si fort
J'ai besoin d’un sentiment aussi forte que la morte ou la naissance,
quelque chose d’intinse

Je veux te b* comme un animal
Dis moi le mots que j’attend, si fort
J'ai besoin d’un sentiment aussi forte que la morte ou la naissance,
quelque chose d’intinse
Devamını Oku »

Céline Dion - Flying On My Own Türkçe Çevirisi

There's something shifting in the air
Havada kayan bir şey var
If I'm not mistaken
Eğer hatalı değilsem
Dust is clearing everywhere
Toz her yeri temizliyor
Memories awaken
Anılar uyanık
My feet on the runway
Ayaklarım pistin üzerinde
It's a beautiful day
Güzel bir gün
I look to the sky now
Şimdi gökyüzüne bakarım
I'm finding my way
Kendimi yolumu buluyorum
I'm flying on my own
Tek başıma uçuyorum
On the wings of your love
Senin aşkının kanatlarında
I'm flying on my own
Tek başıma uçuyorum
On the wings of your love
Senin aşkının kanatlarında
I'm flying on my own
Tek başıma uçuyorum
(On the wings of your love)
(Senin aşkının kanatlarında)
I'm flying on my own
Tek başıma uçuyorum
(On the wings of your love)
(Senin aşkının kanatlarında)
The warmer winds will carry me
Daha ılık rüzgarlar beni taşıyacak
Anywhere I want them to
Nereye taşımalarını istersem
If you could see what I can see
Eğer benim görebildiğimi sen de görebilirsen
That nothing's blocking my view
Hiçbir şey benim görüşümü engellemiyor
I look to the sky now
Şimdi gökyüzüne bakarım
It's a beautiful day
Güzel bir gün
I'm flying on my own
Tek başıma uçuyorum
On the wings of your love
Senin aşkının kanatlarında
I'm flying on my own
Tek başıma uçuyorum

On the wings of your love
Senin aşkının kanatlarında
I'm flying on my own
Tek başıma uçuyorum
(On the wings of your love)
(Senin aşkının kanatlarında)
I'm flying on my own
Tek başıma uçuyorum
(On the wings of your love)
(Senin aşkının kanatlarında)
I'm free like an eagle, soar like an eagle
Bir kartal gibi özgürüm, bir kartal gibi süzülürüm
Sailing the winds of change
Değişim rüzgarlarına yelken açmak
On the winds of change
Değişimin kanatlarında
On the winds of change
Değişimin kanatlarında
My feet on the runway
Ayaklarım pistin üzerinde
It's a beautiful day
Güzel bir gün
I look to the sky now
Şimdi gökyüzüne bakarım
I'm finding my way
Kendimi yolumu buluyorum
I'm flying on my own
Tek başıma uçuyorum
(On the wings of your love)
(Senin aşkının kanatlarında)
I'm flying on my own
Tek başıma uçuyorum
(On the wings of your love)
(Senin aşkının kanatlarında)
I'm flying on my, flying on my, flying on my own
Uçuyorum, uçuyorum, tek başıma uçuyorum
Flying on my own, baby yeah yeah
Tek başıma uçuyorum, bebeğim evet evet
I'm flying on my, flying on my, flying on my own
Uçuyorum, uçuyorum, tek başıma uçuyorum
Flying on my own, baby yeah yeah
Tek başıma uçuyorum, bebeğim evet evet
I'm flying on my own
Tek başıma uçuyorum
(On the wings of your love)
(Senin aşkının kanatlarında)
On the winds of change
Değişimin kanatlarında
On the winds of change
Değişimin kanatlarında
On the winds of change
Değişimin kanatlarında

Devamını Oku »

Ed Sheeran, Khalid - Beautiful People Türkçe Çevirisi

We are, we are, we are
Biz, biz, biz
L.A. on a Saturday night in the summer
Yazın cumartesi gecesinde Los Angeles'ta
Sundown and they all come out
Güneşin batıyor ve onların hepsi ortaya çıkıyor
Lamborginis and their rented Hummers
Lamborginiler ve onların kiralanmış Hummerları ile birlikte
The party's on, so they're headin' downtown
Parti başladı, bu yüzden şehir merkezine doğru gidiyorlar
Everybody's lookin' for a come up
Herkes bir şeyleri ortaya çıkarmaya çalışıyor
And they wanna know what you're about
Ve senin ne yapmakta olduğunu bilmek istiyorlar
Me in the middle with the one I'm lovin'
Ben ve sevdiğim, ortadayız
We're just tryna figure everything out
Biz sadece her şeyi çözmeye çalışıyoruz
We don't fit in well 'cause we are just ourselves
Tam olarak uyum sağlayamıyoruz çünkü biz sadece kendimiziz
I could use some help gettin' out of this conversation, yeah
Bu sohbetten kurtulmak için biraz yardım alabilirim, evet
You look stunnin', dear, so don't ask that question here
Şaşırmış görünüyorsun canım, bu soruyu burada sorma
This is my only fear, that we become
Bu benim tek korkum, olduğumuz şey
Beautiful people
Güzel insanlar
Drop top, designer clothes
Üstü açık arabalar, tasarımcı kıyafetleri
Front row at fashion shows
Moda şovlarında en ön sırada
"What d'you do?" and "Who d'you know?"
"Ne yapardın?" ve "Kimi tanıyorsun?"
Inside the world of beautiful people
Güzel insanların dünyasında
Champagne and rolled-up notes
Şampanya ve toplu notlarla
Prenups and broken homes
Evlilik sözleşmeleri ve mutsuz evler
Surrounded, but still alone
Etrafı çevrelenmiş ama hâlâ yalnız
Let's leave the party
Hadi partiyi terk edelim
That's not who we are (We are, we are, we are)
Biz bu değiliz ( Biz, biz, biz)
We are not beautiful
Biz güzel değiliz.

Yeah, that's not who we are (We are, we are, we are)
Evet, biz bu değiliz (Biz, biz, biz)
We are not beautiful (Beautiful)
Biz güzel değiliz (Güzel)
L.A., mmm, drove for hours last night and we made it nowhere
L.A., mmm, dün gece saatlerce araç sürdü ve hiçbir yere varamadık
I see stars in your eyes when we're halfway there (All night)
Otoyolda iken gözlerinde yıldızları görüyorum (Bütün gece)
I'm not fazed by all them lights and flashin' cameras
Onların ışıltısı ile kameraların ışıklarını karıştırmıyorum
'Cause with my arms around you, there's no need to care
Çünkü kollarım sana sarılıyken, umursamaya gerek yok
We don't fit in well, we are just ourselves
Tam olarak uyum sağlayamıyoruz, biz kendimiziz
I could use some help gettin' out of this conversation, yeah
Bu sohbetten kurtulmak için biraz yardım alabilirim, evet
You look stunning, dear, so don't ask that question here
Çarpıcı gözüküyorsun, canım, o yüzden o soruyu burada sorma
This is my only fear, that we become
Bu benim tek korkum, olduğumuz şey
Beautiful people
Güzel insanlar
Drop top, designer clothes
Üstü açık arabalar, tasarımcı kıyafetleri
Front row at fashion shows
Moda şovlarında en ön sırada
"What d'you do?" and "Who d'you know?"
"Ne yapardın?" ve "Kimi tanıyorsun?"
Inside the world of beautiful people
Güzel insanların dünyasında
Champagne and rolled-up notes
Şampanya ve toplu notlarla
Prenups and broken homes
Evlilik sözleşmeleri ve mutsuz evler
Surrounded, but still alone
Etrafı çevrelenmiş ama hâlâ yalnız
Let's leave the party
Hadi partiyi terk edelim
That's not who we are (We are, we are, we are)
Biz bu değiliz ( Biz, biz, biz)
We are not beautiful, yeah
Biz güzel değiliz, evet
Yeah, that's not who we are (We are, we are, we are)
Evet, biz bu değiliz (Biz, biz, biz)
We are not beautiful (Beautiful)
Biz güzel değiliz (Güzel)
We are, we are, we are
Biz, biz, biz
We are not beautiful
Biz güzel değiliz.

Devamını Oku »

Orkundk - Değeri Bilinmemiş Çocuk Şarkı Sözleri

böyle sistemin a*ına koyayım dediğin an
sen olmuşsun demek ki bebeğim tam
sen olmuşsun (tam) ve dolmuşsun
henüz sarfedilmemiş yolu değeri bilinmemiş çocuk

bende doldum ordan biliyorum
aşılar peri tozu sana kör eder retinanı derin olur
beni de bu durum itiyor (itiyor itiyor)
içine kapanıp bul kendini bul epeyce yorgun

hevesim kaçıyo benim de eriyo ruhum
elimde değil bu  bitiyorum

a*ına koyuyolar haberin yok
ve diyolar kaderin bu
ayaklarından çekiyolar (çek çek)
itaat et ve amele ol

attılar (ey) beni de girdabın ortasına
sattılar geleceğini hem de yok pahasına
akıllar esir gerek yok zaten zindanın olmasına
taktılar hayallerini senin bir balık oltasına

yanlış topraklarda doğdun çocuk senin değerini bilemediler
anlayamazlar seni burda ama vazgeçemezsin direnemeden
özgür değilsin ama istiyosun söylemek her şeyi diline gelen
kalıpların dışına çıkmıştım artık veremiyorum geleneğe değer

böyle sistemin a*ına koyayım dediğin an
sen olmuşsun demek ki bebeğim tam
sen olmuşsun (tam) ve dolmuşsun
henüz sarfedilmemiş yolu değeri bilinmemiş çocuk

değeri bilinmemiş çocuk bugün de tek başına
ta*şakları titanyumdan onun kapıdan geçerken ötmesin ha
dört başı mahmur değil ama g*tü başı dağınık bakmıyo arkasına
biriktirdiği bütün kinlerini ekiyor bir bir tarlasına (kinleri kinleri ek)

hasat zamanı gelir bir gün o gün arkada ceza çalar
o gün onların hepsi mezardalar  (mezardalar)
gelmiş kabri ziyarete uzak bi mesafeden
değeri bilinmemiş çocuk dua okur onlara nezaketen (nezaketen)

ama alıcak çok yolu var onun (çok)
adam olmayan çoğuna adam dedi (çok)
yalan olucak bir çok hayalleri (çok)
ama gelicek hepsinin vadesi

sence bunun var mı başka çaresi (yok yok)
kaypaklığın var kime faydası (yok yok)

bizim çocuk hayli mesafeli artık
çünkü sistem hayal ettirdiğini geri aldı
bildiğin savaş filmi güzel dedi var mı
açıp gaza gelip öyle çıkardık

sistemin a*ına koyayım dediğin an
(yeeey, yeeey)
sen olmuşsun (tam) ve dolmuşsun
henüz sarfedilmemiş yolu değeri bilinmemiş çocuk

(uh, ey, eyy, uh, uh)
UuuuuuuUUuuuuuUUUUUUUUuuuuu
UUuuuUUUUuuu
UUUUuuuuuuuuuuuu
Yaaaa

Devamını Oku »

İbrahim Şiyar - Dost Bulamadım Şarkı Sözleri

Derdimi söyledim dost bulamadım
Sırtımı dayadım bel bulamadım
Düştüm tutacak el bulamadım


Sevdim seveli yar bulamadım
Ax gidî loy loy emrê min loy loy
Ax gidî loy loy mala min loy loy
Garip kalmışam dünyada loy loy
Bêkes kalmışam dünyada loy loy

Uçmak istedim kuş olamadım
Yağmak istedim kar olamadım
Esmek istedim yel olamadım
Kaçtım gidecek yer bulamadım
Kaçtım gidecek yer bulamadım

Ax gidî loy loy emrê min loy loy
Ax gidî loy loy mala min loy loy
Garip kalmışam dünyada loy loy
Bêkes kalmışam dünyada loy loy

Söz - Müzik: Şahin Sevilgen & Veysel Demirci

Devamını Oku »

Pagos - Deliriyorum Şarkı Sözleri

Ben deliriyorum
Yaşıyorum
İte kaka her gün yataktan kalkıyorum

Ve ben içiyorum
Uyuşuyorum
Sabaha karşı kim olduğumu unutuyorum

Ve iyileşmeye çabalıyorum
Sevdiğim bunca şeyden
Vazgeçiyorum

Kendimi kendimden
Ayıramadım içimden çıkıyor
Böyle sessiz zamanlarda
Eriyorum

Kendimi kendimden
Ayıramadım içimden çıkıyor
Böyle sessiz zamanlarda
Eriyorum

Ben deliriyorum
Yaşıyorum
Paketli gıdalardan olabildiğince uzak durmaya çalışıyorum

Ve sen...
Konuşmalar.....

Ve iyileşmeye çabalıyorum
Sevdiğim bunca şeyden
Vazgeçiyorum

Ve ben içimdekini görüyorum
Suratımın dibinde her gün onunla
Yaşıyorum

Kendimi kendimden
Ayıramadım içimden çıkıyor
Böyle sessiz zamanlarda
Eriyorum

Kendimi kendimden
Ayıramadım içimden çıkıyor
Böyle sessiz zamanlarda
Deliriyorum 

Devamını Oku »

8ORA, NuNa, BIOJECT - Değişim Şarkı Sözleri

Değişir,
Kime sorsan hayat;
Çoğu zaman bayat,
Bilemedim ama
Kaşlarını güneşe çatma.
Koyar,
Sende ki bu inat,
Topluma itaatkar;
Belirsiz bi sanat,
Bilemedim hadi sen at.

Adalet kimseye sorun olmayacak.
Ruhuna bi bakınca,
Geçecek sanacaksın-sınırları zorlama.
Kaybedecek bir şey kalmadı bu hayatta,
Ama belki;
Değişir.

Yine de denemek gerekir, eminim gelecek geçmişte (yok) 
Kalacak, o zaman benim değerim ne?
Kendimden eminim ve, 
Gidiyom bak, üstüne sorunların,
Dışarıdan hayatım yolundadır,
Gelen saldırılardan korunmadım (ya)
Biranı aç, bi köşede soluklan, (değişim)
Adımlarım kararlıdır, adımı da karalayın,
Ama bilin ki sahip olduğum her şeyi ben yaratırım. 
Bu da kendi geleceğime yatırımım.


Değişir,
Kime sorsan hayat;
Çoğu zaman bayat
Bilemedim ama
Kaşlarını güneşe çatma.
Koyar,
Sende ki bu inat
Topluma itaatkar,
Belirsiz bi sanat,
Bilemedim hadi sen at.

Adalet kimseye sorun olmayacak.
Ruhuna bi bakınca,
Geçecek sanacaksın-sınırları zorlama.
Kaybedecek bir şey kalmadı bu hayatta,
Ama belki;
Değişir.

Değişecek zamanım yok 
Gelişecek zamanım (yok) bol
Karalı ol, daralıyor
Zamanla gözlerim kararıyor... 
Tabiki zorla hayatın sınırlarını,
Geçmişin kırıntıları var ama sırıtmadık mı? (ya)
Yine de sırıtacağız, güleceğiz ,
Sonuna dek (değişim)
İlelebet değişip devinim yaratır eiminim evimin içinde,
Gerilip delirmekten iyidir ve,
Geçmişinle sevişme,
Geleceğine sevinme.(ya (yönetim))

Devamını Oku »

Orkundk - Allah'ıma Şükür Bugün de Başkanım Şarkı Sözleri

Allah’ıma şükür bugün de başkanım
Allah’ıma şükür ben bambaşkayım
Şükür şükür
Bana oy vercen Allah’ın emri
Milletin tokadı kallavi kallavidir kallavi
Beğenmiyorsan yallah dedim
Bana küfür ettin yaprağı yedin
Neden soruyolar bana sinirliyim
Dedim tatlım dene silivriyi
Arkadamdan derler kibirlidir
Yüzüme karşı olur pisi pisi
Tüm belediyeler senin olacak ya ya
Türkiye çok laik olacak ya ya
Kılıştaroğlu yaptığı yanlışta boğuldu
Laf söylemiş bu bu bana kor mu
Ey amerika yerle bir olacak ya
Sen git biz burda kalıcaz ya
Amerikaya amerikaya
Yallah
Amerikaya amerikaya
Yallah

Allah’ıma şükür bugün de başkanım
Allah’ıma şükür ben bambaşkayım
Şükür şükür

Ot bok (ot bok) yasak yasak
Oy moy (oy moy) bana pasla pasla
Kozmos değil ora ahiret dostum
Olucan cehennemde pişip rosto
Dün fetöyü gömdük oldu bu bi olay
Daeşi sildik look at my profile
Çık dedim ıraktan çık hadi bi bro bye
Tramp dedi bana: yeah that’s alright
Ülkeme aldım milyon suri
Ne kadar sevap bu ne kadar huri
Winner ceketi benimki seninki hoodie
Sen ne yaparsan yap olur anca kumpir
Hesap mı vercem oh bu hiç cool değil
Karşındaki Allah’tan başkasına kul değil
Milletimin duası zırhlı smokindir
Yaşattığım en güçlü duygu sakinliğim

"Siyasi bir amaç ile değil şarkı sözü hakkında bilgilendirmek için paylaşılmıştır"
Devamını Oku »

Young Thug, J. Cole, Travis Scott - The London Türkçe Çevirisi

Yeah...
Evet
Oh, oh (oh, oh)
Oh, oh (oh, oh)
Woah (woah...)
Voah voah
Woah, woah
Vay vay, vay
You good, T-Minus?
İyisin, T-Minus?
Oh
Oh
You can meet me at the London (London)
Londrada buluşabiliriz
If you find time, we can run one (run one)
Eğer zamanın varsa, bi koşabiliriz
Talk about some things, we can undo (undo)
Bi şeylerden bahset, geri de alabiliriz
You just send the pin, I can find you (you)
Sadece bi işaret gönder, seni bulabilirim
6'1" on the money, 9'2" (9'2")
6'1 ", parayla 9'2" 
You just say the word and I'll run through
Sadece bi kelime söyle arasından geçeceğim.
Two texts, no reply, that's when I knew
İki metin, cevap yok, bu bildiğim zaman
I knew, I knew, yeah I knew
Biliyordum, biliyordum evet biliyordum
Yeah
Evet
Circumnavigate the globe, as the cash grows (grow)
Nakit büyüdükçe, dünyayı dolaş
Get a nigga whacked, like you get the grass mowed (mowed)
Çimenleri biçmek gibi bir zencinin sarhoş olmasını sağla (Mowed)
I'm talkin' slick, run ‘em with the big slime, nigga (slime)
Ben kaygan konuşuyorum, Büyük Balçıkla koşuyorum, zenci (Balçık) 
Could hit your bitch, you could never hit mine, nigga (mine)
Kaltağına vurabilirsin, benimkini asla vuramazsın, zenci (Mine)
In my DM, they electric slide, nigga (huh, slide)
DM'mde elektrikli slayt, zenci (Huh, slayt)
No catfishing, this is not a fish fry, nigga
Catfishing yok, bu bir balık kızartma değil, zenci
Never switch sides on my dog
Köpeğime asla taraf değiştirmeyin
Catch a contact, hit your right, go to Mars
Bir bağlantı yakala, sağa vur, Mars'a git
Everybody singing
herkes söylüyor
How you come up out your face and say I ain't the artist
Yüzünden nasıl çıkıp şimdiye kadar duyduğun en ateşli
Nigga, you done never heard
zenci olmadığımı söylersin
I left a flock of rappers dead and burned
Bir sürü rapçi öldü ve gömdüm
A verse from me is like eleven birds
Benden bir ayet onbir kuş gibi
I did the math it's like 2000 dollars every word
Matematik yaptım, her kelime 2000 dolar gibi
I'm on the verge, I'll beat the charge
Sınırdayım, sorumluluğu yeneceğim
I killed some niggas and I walked away from it
Zencileri öldürdüm ve ondan uzaklaştım
Then I observe, just how you curve
Öyleyse gözlemledim, sadece nasıl kıvrılacağını
And told them niggas that they gotta wait for it
Onlara zencilere bunu beklemeleri gerektiğini söyledi
I know, I know you in hot demand
Biliyorum, seni çok talep ediyor
I'm balling on a pussy nigga like Jauwanna Mann
Juwanna Mann gibi bir kedi zenci bekliyorum
I'm drowning out inside the pussy like I never swam
Hiç yüzmedim gibi tüm kedi boğuluyorum
'Ey fuck your IG, I put somethin' on your sonogram
Ayy, IG'ini siktir et, sonogramına bir şey koydum
I'm the man (ayy, ayy)
Ben erkeğim, ayy, ayy
You can meet me at the London (London)
Londrada buluşabiliriz

If you find time, we can run one (run one)
Eğer zamanın varsa, bi koşabiliriz
Talk about some things, we can undo (undo)
Bi şeylerden bahset, geri de alabiliriz
You just send the pin, I can find you
Sadece pimi gönder, seni bulabilirim
6'1" on the money, 9'2" (9'2")
6'1 ", parayla 9'2" 
You just say the word and I'll run through
Sadece bi kelime söyle arasından geçeceğim.
Two texts, no reply, that's when I knew
İki metin, cevap yok, bu bildiğim zaman
I knew, I knew, yeah I knew
Biliyordum, biliyordum evet biliyordum
Pimp talk, church talk, I can make a brick walk
Pe*evenk konuşması, kilise konuşması, Bir tuğla yürüyüşü yapabilirim
Up north, down south, Bankhead the ritual (ayy)
Kuzeyde, güneyde, Bankhead'den Rachel Walk'a (Aye) 
Hit it with a little water, stretch it like a vocal chord
Biraz su ile vur, Bir vokal akoru gibi uzat
STD, I run my ward, fuck a fed and his daughter
STD, koğuşumu yönetiyorum, Bir beslenen ve kızını becer
I'ma run the compound, ye I supply the sugar raisin bread (woah)
Ben bileşiği çalıştırıyorum, ve şeker veriyorum
I got a main and she gon' ride (uh)
Bir anadam var ve o sürecek (Uhh)
She took a quarter and she fled (uh)
Bir çeyrek aldı ve kaçtı (Uhh) 
I'm in that mouth now, she gone ride (yeah)
Şimdi ağzındayım, bu yüzden o sürecek (Evet)
I see the pain in shortie's light brown eyes (oh)
Shawty'nin açık kahverengi gözlerindeki acıyı görüyorum (Ooh)
I'm at The London with some big thighs
Londra'da bazı büyük kalçalarla
No fries, cheesesteaks with the fish eyes
Patates kızartması yok, balık tarafıyla biftek yiyor
Did your mama tell you when there's a fire, drop, stop and roll? (aww yeah)
Annen, ateş, durma, düşme ve yuvarlanma gibi bir şey olduğunda sana söylemedi mi (Tamam evet)
I've been on the road like a pair of sprinters at Stop and Go's (yeah)
Stop and Go'daki (Evet) bir çift Sprinters gibi yoldaydım
I could charge them like a Dodge, I'm a Demon
Onları bir şeytandaki Dodge gibi suçlayabilirim
Got your broad in the garage eatin' semen (whoo)
Geneti garajda meni yiyen var
Every time a nigga go back to the ward
Bir zenci, koğuşa her döndüğünde
Niggas act like they wanna start
Zenciler başlıyormuş gibi davranıyor
And we leave them on the cement (graw, graw)
Ve onları çimentoda bırakıyoruz (Graw, graw!)
You can meet me at the London (London)
Londrada buluşabiliriz
If you find time, we can run one (run one)
Eğer zamanın varsa, bi koşabiliriz
Talk about some things, we can undo (undo)
Bi şeylerden bahset, geri de alabiliriz
You just send the pin, I can find you (find, find, find)
You just send the pin, I can find you (find, find, find)
6'1" on the money, 9'2" (9'2")
6'1 ", parayla 9'2" 
You just say the word and I'll run through
Sadece bi kelime söyle arasından geçeceğim.
Two texts, no reply, that's when I knew (I knew)
İki metin, cevap yok, o zaman biliyordum
I knew, I knew, yeah I knew
Biliyordum, biliyordum evet biliyordum
Aight, crushed down we get money
Ezildim, para kazandık (Evet) 
44 times when you won't play (yeah, side)
44 kez oynamayacağın zaman (Evet, taraf)
44 side
44 side
89 fly, I might (fly)
89 uçabilirim (Uçurum) 
I might, see you one time
Belki bir kez görüşürüz, nereye gittiğini
Woah, woah
Vay vay, vay
Four knows say I
Düşman diyelim, ben

Devamını Oku »

Willow - Wait a Minute! Türkçe Çevirisi

Wait a minute
Bir dakika bekle!
I think I left my conscience on your front doorstep
Sanırım bilincimi kapının önünde unuttum
Woah-oh, woah-oh
Woah-oh, woah-oh
Wait a minute
Bir dakika bekle!
I think I left my consciousness in the sixth dimension
Sanırım bilincimi 6. boyutta unuttum
But I'm here right now, right now
Ama şimdi buradayım, işte buradayım
Just sitting in a cloud, oh wow
Bir bulutun üzerinde oturuyorum, aman Tanrım
I'm here right now, right now with you, oh wow, oh wow
İşte şimdi buradayım, şimdi burada seninleyim, aman Tanrım
I don't even care
Hiç umrumda değil
I'll run my hands through your hair
Ellerimi saçından geçiriyorum
You wanna run your fingers through mine
Sen de ellerini benim saçımdan geçirmek istiyorsun
But my dreads too thick and that's alright
Ama rastalarım çok kalın ve bu sorun değil
Hold on, wait a minute
Dur, bekle bir dakika!
Feel my heart's intention
Kalbimin amacını hisset
Hold on, wait a minute
Dur, bekle bir dakika!
I left my consciousness in the sixth dimension
Bilincimi 6. boyutta unuttum
Left my soul in his vision
Ruhumu onun görüşünde unuttum
Let's go get it, oh, oh
Haydi gidip onu alalım
Let's go get it, oh, oh
Haydi gidip onu alalım
Some things don't work
Bazı şeyler işe yaramaz
Some things are bound to be
Bazı şeyler ise olmaya mahkum
Some things, they hurt
Bazı şeyler, canını yakarlar
And they tear apart me
Ve beni paramparça ederler
You left your diary at my house
Günlüğünü evimde unuttun

And I read those pages, you really love me, baby
Ben de o sayfaları okudum, beni gerçekten seviyorsun bebeğim
Some things don't work
Bazı şeyler işe yaramaz
Some things are bound to be
Bazı şeyler ise olmaya mahkum
Some things, they hurt
Bazı şeyler, canını yakarlar
And they tear apart me
Ve beni paramparça ederler
But I broke my word, and you were bound to see
Ama sözümü tutmadım ve bunu eninde sonunda görecektin
And I cried at the curb
Ve kaldırım kenarında ağladım
When you first said "Oel ngati kameie"
Sen ilk kez "Oel ngati kameie" dediğinde
Hold on, wait a minute
Dur, bekle bir dakika!
Feel my heart's intention
Kalbimin amacını hisset
Hold on, wait a minute
Dur, bekle bir dakika!
I left my consciousness in the sixth dimension
Bilincimi 6. boyutta unuttum
Left my soul in his vision
Ruhumu onun görüşünde unuttum
Let's go get it, oh, oh
Haydi gidip onu alalım
Let's go get it, oh, oh
Haydi gidip onu alalım
Some people lie to live
Bazı insanlar bana yalan söyler
Some just tryin' to get by
Bazıları ise anlaşmaya çalışır
Some people I can't hurt, ooh
Bazı insanların canını yakamam
Some just rather say goodbye, bye
Bazıları da elveda demeyi tercih eder
Hold on, wait a minute
Dur, bekle bir dakika!
Feel my heart's intention
Kalbimin amacını hisset
Hold on, wait a minute
Dur, bekle bir dakika!
I left my consciousness in the sixth dimension
Bilincimi 6. boyutta unuttum
Left my soul in his vision
Ruhumu onun görüşünde unuttum
Let's go get it, oh, oh
Haydi gidip onu alalım
Let's go get it, oh, oh
Haydi gidip onu alalım

Devamını Oku »