6 Mayıs 2020 Çarşamba

Bağlamak Ne Demek - Kelime Anlamı Nedir ?

Bağlamak Ne Demek - Kelime Anlamı Nedir ?

Dilimizde kullanılan bağlamak kelimesini kök kelimesi olan bağdan alır. Aldığı eklerle birlikte yeni bir sözcük yeni bir anlam meydana getiren bağlamak sözcüğü bir fiil sözcüğüdür. Bağlamak sözü nerede kullanılıyorsa orada bir hareket bir eylem olduğunu bildirir. Bağlamak sözcüğüne ait sözlük anlamı, tanım, resimler, örnekler ve başka dillere olan çevirilerini aşağıda zengin bir metinle bulabilirsiniz
Bağlamak Nedir

Bağlamak Nedir

Herhangi bir şeyi bağ veya başka bir araçla tutturmak, yapıştırmak birbirine entegre etmek durumuna bağlamak denir. Bağlamak kelimesi gündelik hayatta oldukça sık sık kullandığımız bir sözcüktür. Bağlamak sözcüğüne hepimiz kulak aşinasıyızdır. Bu sözcüğü duyduğumuz cümlelerden kurulu bir örnekle verelim. O zaman sözcük daha anlaşılır ve sade bir hal alacaktır.

Örneğin; Televizyonun tamiri için bu kabloları birbirine bağlamak gerekir. Bu cümleyi kuran kişi bir televizyon tamircisi ve cümleyi kurarken iki kablonun birbirine tutturulması gerektiğinden bahsediyor. Bu durumda da bağlamak sözcüğünü kullanıyor.

Bağlamak İşini Yapan Kimdir

Bağlamak işini biz insanlar veya komut verildiği zaman makineler yapabilir. Bağlamak işini gerçekleştiren kişiye ise bağlayan ya da bağlayıcı denir.

1. bağ (I) ya da benzeri başka bir şeyle tutturmak.
"Atı ahıra bağlamak gerekiyordu"

2. –İ; –İ•–E : düğüm yapmak, düğümlemek.
"Çocuğun ayakkabısını bağlamak isterken bağcık koptu"

3. (yara için) ilaç koyup bezle sarmak.
"Hemşire yarayı bağlamak için bez aradı"

4. ortaya çıkmak, oluşmak, tutmak.
"Süt kaymak bağlamıştı"

5. [nsz] (ekin) başak verip tane tutmak.
"Ovada buğdaylar tane bağlamak üzereydi"

6. denk ya da paket yapmak.
"Yatağını bağlayıp sırtına vuran İstanbul’a koşuyor"

7. uyulması zorunlu olmak.
"Bu karar herkesi bağlamaktadır"

8. başka bir işle uğraşamaz duruma getirmek, zaman bırakmamak.
"Bu sözlük beni çok bağladı"

9.sona erdirmek, bitirmek.
"Âşık, hikâyeyi bağlamak için, elimden gelen budura geçti"

10. bir konuda anlaşma yapmak.
"Taşıma işini sözleşmeye bağlamak gerekirdi"

11. geçişi engellemek, yolları tutmak.
"Trafik yolları bağlamıştı, kuş uçurmuyordu"

12. Mecaz: birinin bir şeye ilgi ve yakınlık duymasını sağlamak.
"Gençleri derse bağlamak için elinden geleni yapardı"

13. Mecaz. gönlünü kazanmak, yakınlaştırmak.
"Güzel sözleriyle onu kendisine bağlamakta güçlük çekmemişti"

14.HALK AĞZINDAN
akarsuyun önüne bent yapmak.

15. HALK AĞZINDAN
(halk inanışı olarak) erkeği büyüleyerek cinsel yönden güçsüz kılmak.

16. (bir ülkeyi) ele geçirip kendi ülkesine katmak.

"Onlar savaşlarla ülkeleri kendilerine bağlamıştı"

Bağlamak İngilizcesi: bind

Bağlamak Almancası: verschnüren

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder