Bir istiridyenin kıymetli incisini sakladığı gibi saklarım seni Bir bahar dalının narin tomurcuklarını sakındığı gibi korurum seni Çok derin Derinlerimde ellerin Bir armağan gibi Tanrı'dan bana Kış güneşinde altın kirpiklerin
Ben seni çok sevdim Ben seni çok sevdim Belki zordur anlaması sessizliğimden
Ben seni çok sevdim Ben seni çok sevdim Sen oku kelimeleri gözlerimden
Bugün günlerden hiç benim adım yok Kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek Savruluyor rüzgarda yaprak gibi Kalbim, uzaklarda bir yerde Kalbim kayıp Sessiz, yorgun, ağır, göz kapaklarım kapanıyor yine Yine Karanlığa dokunabiliyor sanki ellerim Yıkık, dökük, bu şehrin duvarları birer birer üstüme yıkılıyor yine Sadece sesler duyuyorum Yine Ayak sesleri uzaklardan Kuş sürüleri terk ederken bu şehri Ardında yoksul ve kimsesiz çocuk gibi bırakıyor yine Susuyorum Yine Sessizlik keskin Ve sonbahar sinsice yaklaşarak peşinde köpek gibi bir yalnızlığı üstüme sürüklüyor yine Bekliyorum Yine Beklemek keskin Sözler hep yalan yeminleri unut Bir veda bir sebepsiz tokat gibi çarpıyor yine Buradan gitmem gerek Yüzüme Şarkılar yalan duyduklarını unut Bir hikaye rüzgarın ellerinde savruluyor yine Her şeyi unutmam gerek Yine Kestim akıttım damarlarımdaki kanımda akan o kirli siyah yalanları Acımıyor bileklerim Olmadı Acımıyor hiç Sildim çıkardım yüzümden kazıdım yüzüme çizdiğin o siyah derin yazıları Acımıyor ellerim, avuçlarım Olmadı Acıtmıyor hiçbir şey Kustum tükürdüm içimde senden kalan o keskin o acıtan hatıraları Acımıyor tenim, acımıyor Olmadı Dokunduğun yerler Söktün defalarca diktim o küçük ellerinle açtığın ve sızlayan bütün yaralarımı Acımıyor artık kalbim Olmadı Kalbim Bana ne yaptın
Ne yaptın, ne yaptın, ne yaptın çocuk Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ellerimin izlerini Niye yaptın, niye yaptın, niye yaptın ah çocuk Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki kaderimin sökülüşünü Bana ne yaptın Ne yaptın, ne yaptın, ne yaptın çocuk Sadece sessizce durup öylece izlemek istedim bir meleğin ellerindeki kalbimi Niye yaptın, niye yaptın, niye yaptın ah çocuk Sadece öylece durup sessizce izlemeyi istedim, sadece bir meleği sevmeyi Göremiyorum, duyamıyorum artık dokunamıyorum çocuk Hep bir şey eksik gibi ve hep bir şey yarım ve hep bir şey yok artık sanki Anlatamıyorum, anlatamıyorum artık ağlayamıyorum çocuk Ne bir ışık var ne de bir şarkı artık sokaklarında bu kaybetmiş şehrin İnanmıyorum, inanmıyorum artık inanamıyorum çocuk Ne bir isim var duvarlarında, ah ne de okunabilen bir cümle Bilmiyorum, bilmiyorum artık sevemiyorum çocuk Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ölümümü Ne yağmur, ne kar, ne yüzüme vuran rüzgar Canımı yakan acıtan sonbahar, daha dinmedi çocuk Öyle beyaz ve öyle Seni silmedi çocuk Öyle maviydi ki Alev, alev yanan kirpiklerinden saçılan kıvılcımlarınla başlayan bu yangın Daha sönmedi çocuk Öyle güzeldi ki ve öyle Sönemedi çocuk Öyle masum ama Bu viran şehirde, bu viran hikaye henüz bitmedi Bitmedi, bitmedi, bitmedi çocuk Öyle yanlış öyle Bitemedi çocuk Öyle yanlış ki ve öyle Bu aciz şarkılar, bu aciz dualar seni geri getirmedi, getirmedi, getirmedi çocuk Öyle çocuk Dönmedin çocuk Kalbim Bana ne yaptın, ne yaptın, ne yaptın, ne yaptın çocuk Tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak Bunu niye yaptın, niye yaptın, niye yaptın, niye yaptın çocuk Uyumak istiyorum
Cem Adrian Sana Bunları Hiç Bilmediğin Bir Yerden Yazıyorum Şarkı Sözleri
Sana bunları hiç bilmediğin bir yerden yazıyorum. Ben senin hiç görmediğin bir yerden düşüyorum. Gözlerim kapalı, her yer karanlık. Ben senin hiç bilmediğin bir yere yürüyorum. Sana bunları hiç duymadığın bir yerden söylüyorum. Ben senin hiç olmadığın bir yerde duruyorum. Sen benim hiç bilmediğim bir yerde uyuyor... Ben senin hiç bilmediğin bir yerde ölüyorum. Bu gece çalmıyor şarkılar kırgın. Duvarlar simsiyah, renkler dargın. Çocuklar şarkı söylerdi, artık suskun.
Önünde bir melek öldü. Öylece durdun. Hadi vur, hadi kır... Boğ umudumu ellerinle. Hadi yık, hadi yak... Söndür. Dök kalbimi sözlerinle. Hadi del, hadi deş... Öldür. Kanat şiirleri sessizliğinle. Hadi bul, hadi bul beni. Kayboldum gözlerinde. Bu bir yangın. Tam ortasına daldım. Her yer ateş. Ben ortasında kaldım.
Cem Adrian Sana Bunları Hiç Bilmediğin Bir Yerden Yazıyorum Dinle
Beni affet bu gece Sadece bil istedim Karanlığın içinde Seni sevmek istedim
Beni affet bu gece Sadece duy istedim Ellerini elimde Biraz tutmak istedim
Kar eriyince Beyaz kalır mı gece Umut tükenince Yine çarpar mı bir kalp
Ah düşünce Gülümser mi çocuklar Düşler bitince Başlamaz mı kabuslar
Sen unutsan ben unutmam Ben unutsam aşk unutmaz
Bir yara bu hiç kapanmaz Kalbimde hep kanar yanar içimde
Beni affet bu gece beni affet bu gece Beni affet bu gece beni affet bu gece Beni affet bu gece beni affet bu gece Kar eriyince Beyaz kalır mı gece Umut tükenince
Yine çarpar mı bir kalp
Ah düşünce Gülümser mi çocuklar Düşler bitince Başlamaz mı kabuslar
Sen unutsan ben unutmam Ben unutsam aşk unutmaz
Bir yara bu hiç kapanmaz Kalbimde hep kanar yanar içimde
Beni affet bu gece Beni affet bu gece Beni affet bu gece
Bırak beni Ben gideyim Hadi vur aşkı Ben öleyim
Son bir kere affet Son bir kere ellerimi ellerimde Görmeliyim gözlerinde Avuçlarında kalbimin kırıkları Yüzümde paramparça bir iz
Ama son bir kere Son bir kere Görmelisin gözlerimi Duymalısın sözlerimi Beni affet bu gece
Beni affet bu gece Ellerimi ellerinde Görmeliyim gözlerinde Son bir kere
Vurmuyor yüzüne eskisi gibi sanki, Güneşin ısıtmıyor içimi... Gelmiyor içinde uzatmak ellerini... Ellerin tutamıyor bir kalbi...
Bir kağıt,bir kalem, bir yanmış,bir sönmüş,bir bitmiş sigara... Hayatım bu... Sökülmüş,atılmış,kırılmış,dökülmüş hep paramparça... Yolun sonu bu...
Yalnızlık... Saklandığın o küçük delikte buluyor seni... Yalnızlık... Seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni... Yalnızlık... Sıkıştığın o küçük evinde vuruyor seni... Yalnızlık öldürüyor seni! Öldürüyor beni!
Benim için siler misin geceyi gökyüzünden Benim için tutar mısın kendi ellerinden Benim için okşar mısın saçının her telini Kendin için yakar mısın mumları bu gece
Mutlu yıllar Mutlu yıllar sevgilim Sensiz kutlar bu gece tüm aşıklar Çok yalnızlar Ellerinde yıldızlar Kalplerinde umutlar Bekliyorlar
Bizim için bir şarkı çal Sessizliğin içindeyim Çok karanlık bir yerdeyim Uzat bana ellerini Korkuyorum, derindeyim
Nefesim biter, sesim yetmez, çıkmaz sana yollar Güneş doğar güneş batar, kayıp bize yıllar Şarkı susarsa, bir gün yine başlar Kim bilir bir gün güneş yine bizim için doğar
Hep bu şarkılarla Kıymetsiz dualarla Utanmaz bir yağmurla Nereye gidiyorsun?
Yolları duvarları geç yavaş yavaş Giderken bu kentten bir piç gibi bırak yalnızlığını Ve o siyah saçlarını kes yavaş yavaş Giderken terkederken savur yüzüne yalnızlığının
Ve unut ne yaptı sana Unut neler anlattı Unut ne varsa vazgeçtiğin
Hep bu şarkılarla Yüzünde korkularla İçinde simsiyahlar Nereye gidiyorsun?
Bu sahte baharlarla Kıymetsiz dualarla Utanmaz bir yağmurla Yine mi gidiyorsun?
Çocuk, Her vedanın ardında bir bekleyeni vardır kimsenin bilmediği Ve her gözyaşının altında bir dua kimsenin duymadığı Çevir gökyüzüne başını. Bakma arkana! Daha sert basa basa, daha güçlü! Anlat bu kara şehrin yollarına ak adımlarınla! Gitmek yenilmek değildir kazanmak da! Gitmek gitmektir işte. Hepsi bu.
Karanlığı bölen cılız bir ışık gibi. Fırtınada çırpınan kanatlar gibi. Islanmaktan korkmayan bir kelebek gibi seni sevdim. Okyanusta kağıttan bir gemi gibi. Baharı beklemeden açan tomurcuk gibi.
Sanki ilk kez seven bir çocuk gibi seni sevdim. Sana sarılınca geçer sandım. Sana inanınca biter sandım. Sana bağlanınca düşmem sandım. Her yanım yarım yarım, kalbim yine darmadağın.
Kara Sevda 26 Ekim 41. Bölümde Çalan Pera Ağla Ağla Şarkısı
Sevilen dizi Kara Sevda Nihan ve Kemal’in ölümsüz aşklarına şahitlik ederken dizide çalan şarkı izleyenler tarafından beğenildi. Kemal ve Nihan’ın bu güzel anlarında Pera’nın Ağla şarkısı dizinin arka fonundan izleyenler ile buluşuyor.KAra sevda ağla ağla , kara sevda 41. bölümde çalan şarkı kime ait? kara sevda 41 bölüm pera şarkısı dinle gibi tüm soruların yaıntlarını sarkisozlerimiz.net sitesinde bulabilirsiniz.
Sancak hayranlarının beklediği albüm çok yakında sevenleri ile buluşuyor.
Sancak yağmur yeni albüm
SANCAK'ın yeni albümü 'YAĞMUR' Kasım ayında sevenleri ile bulışuyor Sancak yeni albümü Yağmur 6 parçadan oluşuyor. Sancak ve yeni albümü Yağmur ve albümde yer alan tüm yeni şarkıları sarkisozlerimiz.net sitesinde bulabilirsiniz.
Sancak yeni albümü Yağmur için hazırlanan bu video çekimleri Wabe Yapım tarafından kurgu ve montajı Burak Serbest beye aittir.Sancak yani albümünde hangi şarkılar var? sancak yeni albümü yağmur müzikleri gibi konuların tüm yanıtlarını yayınımızdan bulabilirsiniz.
YAğmur ŞArkı Sözleri
Bana bu sözleri yazdıran o kadın kimdi? Geceleri yağmura nispet olan o gözyaşları dindi. İnanır mısın bir evim bile var, bir düzenim de şimdi. Ve acı olan da; odalarıma başka kokular sindi. İçimi söndüren yağmur, gözyaşımı bastıran yağmur. Her gece sesimi duyan yağmur, bana direndi aniden. Birisi uyudu göğsümde, hiç ölmedim böyle ömrümde. Sanki gözün hep üstümde. Neden? Neden.. Kapı mı çalar mısın yüzün olsa. Sana yer olur mu yastığımda? Senin de kokun ne de olsa başkasındaydı. Şu an seni unuturum gücüm olsa. Birkaç damlasın yastığımda. Ağlamaların ne de olsa başkasınaydı. Sana yalanları söyleten o adam kimdi? Geçemediğim sokaklarına döktüğüm yaşım dindi. Sarılır mısın sokağın başında görsen beni şimdi? En acı olan da; kollarıma başka kokular sindi. İçimi söndüren yağmur, gözyaşımı bastıran yağmur. Her gece sesimi duyan yağmur, bana direndi aniden. Birisi uyudu göğsümde, hiç ölmedim böyle ömrümde. Sanki gözün hep üstümde. Neden? Neden.. Kapı mı çalar mısın yüzün olsa. Sana yer olur mu yastığımda? Senin de kokun ne de olsa başkasındaydı. Şu an seni unuturum gücüm olsa. Birkaç damlasın yastığımda.
(Bugün günlerden hiç benim adım yok. Kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek. Savruluyor rüzgârda yaprak gibi Kalbim, uzaklarda bir yerde. Kalbim kayıp.) Sessiz, yorgun, ağır, gözkapaklarım kapanıyor yine… Yine… (Karanlığa dokunabiliyor sanki ellerim.) Yıkık, dökük, bu şehrin duvarları birer birer üstüme yıkılıyor yine… (Sadece sesler duyuyorum..) Yine… (Ayak sesleri uzaklarda..) Kuş sürüleri terk ederken bu şehri, ardında yoksul ve kimsesiz çocuk gibi bırakıyor yine… (Susuyorum.) Yine… (Sessizlik keskin..) Ve sonbahar sinsice yaklaşarak peşinde köpek gibi bir yalnızlığı üstüme sürüklüyor yine… (Bekliyorum) Yine… (Beklemek keskin) Sözler hep yalan! Yeminleri unut! Bir veda bir sebepsiz tokat gibi çarpıyor yine… (Burdan gitmem gerek) Yüzüme…
Şarkılar yalan! Duyduklarını unut! Bir hikaye rüzgarın ellerinde savruluyor yine… (Herşeyi unutmam gerek) Yine! Kestim! Akıttım! Damarlarımdaki kanımda akan o kirli siyah yalanları! (Acımıyor bileklerim) Olmadı! (Acımıyor hiç) Sildim! Çıkardım! Yüzümden kazıdım yüzüme çizdiğin o siyah derin yazıları! (Acımıyor ellerim avuçlarım) Olmadı! (Acıtmıyor hiçbirşey) Kustum! Tükürdüm içimde senden kalan o keskin o acıtan hatıraları! (Acımıyor tenim, ve acımıyor) Olmadı! (Dokunduğun yerler) Söktün! Defalarca diktim o küçük ellerinle açtığın ve sızlayan bütün yaralarımı! (Acımıyor artık kalbim) Olmadı! (Kalbim) Bana ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın çocuk! (Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ellerimin izlerini.) Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın ahh çocuk! (Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki kaderimin sökülüşünü.) Bana ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın çocuk! (Sadece sessizce durup öylece izlemek istedim bir meleğin ellerindeki kalbimi.) Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın ahh çocuk! (Sadece öylece durup sessizce izlemeyi istedim, sadece bir meleği sevmeyi.) Göremiyorum, duyamıyorum artık dokunamıyorum çocuk! (Hep bir şey eksik gibi ve hep bir şey yarım ve hep bir şey yok artık sanki.) Anlatamıyorum anlatamıyorum artık ağlayamıyorum çocuk! (Ne bir ışık var ne de bir şarkı artık sokaklarında bu kaybetmiş şehrin) İnanmıyorum inanmıyorum artık inanamıyorum çocuk! (Ne bir isim var duvarlarında, ahh ne de okunabilen bir cümle.) Bilmiyorum bilmiyorum artık sevemiyorum çocuk! (Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ölümümü.) Ne yağmur, ne kar, ne yüzüme vuran rüzgar, canımı yakan acıtan sonbahar, seni silmedi çocuk! (Öyle beyaz) Silemedi çocuk! (Öyle maviydi ki) Alev alev yanan kirpiklerinden saçılan kıvılcımlarınla başlayan bu yangın daha sönmedi çocuk! (Öyle güzeldi ki ve öyle..) Sönemedi çocuk! (Öyle masum ama… ) Bu viran şehirde, bu viran hikaye henüz bitmedi! Bitmedi bitmedi bitmedi bitmedi bitmedi çocuk! (Öyle yanlış öyle…) Bitemedi çocuk! (Öyle yanlış ki ve öyle… ) Bu yalan şarkılar, bu aciz dualar seni geri getirmedi getirmedi getirmedi çocuk! (ve öyle çocuk) Dönmedin çocuk! (Kalbim…) Bana ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın çocuk! (Tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak) Bunu niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın çocuk!? (Uyumak istiyorum… ) Göremiyorum, duyamıyorum artık dokunamıyorum çocuk! Anlatamıyorum anlatamıyorum artık ağlayamıyorum çocuk! İnanamıyorum inanamıyorum artık inanamıyorum çocuk! Bilmiyorum bilmiyorum artık sevemiyorum çocuk! Bana ne yaptın... Ne yaptın... Ne yaptın... Ne yaptın çocuk! (x2) Bunu niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın çocuk...